Slovenya Cumhurbaşkanı Türk Onuruna Verdikleri Akşam Yemeğinde Yaptıkları Konuşma

20.05.2009
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Sayın Cumhurbaşkanımızın Slovenya Cumhurbaşkanı Sayın Danilo Türk onuruna verdikleri akşam yemeğinde yaptıkları konuşma aşağıda sunulmaktadır:
"Sayın Cumhurbaşkanı, Değerli Dostum,
Zat-ı Devletlerini, muhterem eşinizi ve heyetinizin değerli üyelerini şahsım ve eşim adına en dostane duygularla selamlıyorum.
Şahsınızda, Avrupa'nın ve Dünya'nın en seçkin devlet adamlarından birini ülkemizde misafir etmenin mutluluğunu ve kıvancını yaşıyoruz.
Türkiye'ye hoşgeldiniz.
Güzel ülkenizden Türkiye'ye, uzun bir aradan sonra, en üst seviyede bir resmi ziyaret gerçekleştiriliyor olmasından samimiyetle memnuniyet duyuyoruz.
Bu mühim ziyaretinizin, fevkalade düzeyde seyreden ikili ilişkilerimizin daha da ileriye taşınmasına, işbirliğimizin her alanda güçlenmesine ve çeşitlenmesine vesile olacağına inanıyorum.
Türkiye ile Slovenya arasındaki tarihi ve kültürel bağlar sağlam köklere dayanmaktadır. Geçmişten günümüze taşıdığımız bu yakın münasebetlerimiz, halklarımız arasındaki sıcak ve samimi dostluk hislerinin de temelini teşkil etmektedir.
Sayın Cumhurbaşkanı,
Slovenya'nın, bağımsızlığını kazandığı 1991 yılından bu yana her alanda gösterdiği olağanüstü gelişmeleri büyük takdirle izliyoruz.
Ülkeniz, kararlı çaba ve çalışmalarının bir neticesi olarak, kısa sürede, "yeni" ve "genç" Avrupa'nın önemli ve saygın bir temsilcisi olmuştur.
Avrupa Birliği ve NATO üyesi olarak Slovenya'nın hayata geçirdiği bu dinamik ve süratli dönüşüm, diğer bölge ülkeleri için de örnek ve ilham kaynağı teşkil etmektedir.
Bugün gerçekleştirdiğimiz faydalı ve verimli görüşmeler sırasında, ikili ilişkilerimizin ve işbirliğimizin daha da geliştirilmesi için ilave ne tür adımlar atabileceğimizi ele almaktan ve bölgemizin huzur, istikrar ve refahı istikametinde birlikte yapabileceklerimiz hakkında fikir teatisinde bulunmaktan memnuniyet duydum.
Slovenya, Avrupa'nın ve bölgemizin istikrar ve refahı için işbirliği yaptığımız; küresel barışın temin ve tesisinde elbirliği içinde çalıştığımız önemli bir dostumuz, müttefikimiz ve ortağımızıdır.
Sayın Cumhurbaşkanı,
Balkanlar, uzun asırları kapsayan köklü ve tarihi siyasi, ekonomik, kültürel ve her şeyden önce, fevkalade derin insani ilişkilere sahip olduğumuz bir bölgedir.
Samimi kanaatim, müşterek bir geçmişi paylaşan Balkan ülkelerinin, bu ortak payda temelinde huzur ve refah içinde müşterek bir gelecek tesis etmek üzere müşahhas işbirliği imkanlarına sahip olduklarıdır.
Bu anlayışla, Avrupa-Atlantik yapılarının bölge ülkelerine teşmili önem taşımaktadır.
Avrupa Birliği'nin ve NATO'nun Balkan ülkelerini de kapsayacak şekilde genişlemelerinin sağlayacağı huzur, istikrar ve refah halkasının Avrupa'nın ve komşularının menfaatine olacağına inanıyoruz.
Ortak ilke ve değerleri paylaştığımız, siyasi kimliğinin oluşumuna tereddüt göstermeden ve fedakârca katkıda bulunduğumuz Avrupa'nın bütünleşmesinin Türkiye olmadan eksik kalacağı şüphesizdir.
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyeliğinin sadece bölgemizde değil, küresel ölçekte sağlayacağı çok mühim katkılar mevcuttur.
Dolayısıyla, yaklaşık yarım asırdır kararlılıkla takip ettiğimiz AB'ye tam üyelik yolunda, başta Değerli Dostum Cumhurbaşkanı Sayın Türk olmak üzere, dost Sloven halkının verdiği samimi ve güçlü destek bizleri son derece memnun etmekte ve yüreklendirmektedir.
Sayın Cumhurbaşkanı,
Avrupa Birliği'ne üyelik Türkiye'nin stratejik hedefidir.
Bu hedef doğrultusunda kararlılıkla ilerliyoruz.
Bugün Avrupa'nın eriştiği olgunluk düzeyinde Avrupa kimliğini belli bir coğrafyaya, belli bir inanca veya geleneğe hapsetmenin mümkün olmadığı aşikardır.
Ancak ve ancak, dışa dönük, vizyoner bir Avrupa, küresel düzeyde siyasi hedefler belirleyebilen ve uygulayabilen bir güç haline gelecektir. Kaldı ki, Avrupa Birliği'nin temelinde de bu dışa dönük ve vizyoner harç vardır. Birlik, zihinsel sınırlamaların, hayali hudutların arkasına saklanarak inşa edilmemiştir. Aynı şekilde, Rönesans'ın ve Aydınlanma'nın hepimize malolmuş evrensel değerlerini ve birikimini başka kültürlerle paylaşma cömertliğini sergilerken, açılacak her yeni kültür penceresinden girecek değişik ışık ve renklerden kendimizi mahrum bırakmamamız gerektiğini düşünüyorum.
Dolayısıyla, Türkiye'nin üyeliğinin tarafların müşterek menfaatlerine hizmet edeceği açıktır. Bu yeni Avrupa Birliği coğrafyası, geleceğin Avrupa'sının siyasi, ekonomik ve kültürel vizyonunun oluşturulmasına önemli ve belirleyici şekilde katkıda bulunacaktır.
Sayın Cumhurbaşkanı,
Ekonomik ve ticari ilişkilerimizde hızlı ilerlemeler sağlanmaktadır. Ülkelerimiz arasındaki ticaret hacmi geçtiğimiz yıl 900 milyon ABD dolarına yaklaşmıştır.
Yaşanan mali krizin getirdiği geçici daralmaya bağlı olarak ortaya çıkabilecek düşüşlerin süratle aşılması için gerekli tedbirleri istişare içinde alacağımıza inanıyorum.
Zat-ı Devletlerinin ve beraberinizdeki Sloven işadamlarının Türk karşıtlarıyla bu doğrultuda gerekli temasları gerçekleştireceklerini biliyorum.
Türkiye ve Slovenya arasındaki samimi dostluğun ve işbirliği ilişkilerinin, siyasi, ekonomik, ticari, toplumsal ve kültürel olmak üzere geniş bir yelpazede geliştiğini görmek bizleri memnun etmektedir.
Son aylarda Sloven edebiyatından Türkçe'ye iki yeni eserin çevrilmiş olması bunun bir örneğidir.
Keza, artan beşeri bağlarımız spor alanındaki karşılıklı etkileşimimizi de üst seviyelere çıkartmıştır.
Sloven sporcuların basketbol başta olmak üzere, birçok alanda ülkemizde sergiledikleri etkileyici performansı, Sloven antrenörlerin kayak ve buz hokeyi milli takımlarımızın başarıları için sergiledikleri işbirliğini memnuniyetle takip ediyoruz.
Aynı şekilde, Sloven kayak öğretmenlerinin, Erzurum şehrimizde 2011 yılında gerçekleştirilecek Üniversitelerarası Kış Olimpiyatları'na katılacak genç kayakçılarımızın eğitimine yönelik katkılarını ve bunun müspet neticelerini ümit ediyorum birlikte kutlayacağız.
Sayın Cumhurbaşkanı,
Slovenya, Türkiye'nin son derece önem atfettiği ve güçlü muhabbet hisleri beslediği bir ülkedir.
Paylaştığımız ortak değerler ve tarihi bağlar iki ülke arasındaki işbirliği ve dostluk ilişkilerinin temelini oluşturmaktadır.
Bu anlayışla, ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin önümüzdeki senelerde daha da güçleneceğine olan inancımı teyit ediyor; kadehimi Zat-ı Devletlerinin ve muhterem eşinizin sağlık ve mutluluğuna, milletlerimizin esenlik ve refahına, Türk-Sloven dostluğunun parlak geleceğine kaldırıyorum."
Yazdır Paylaş Yukarı