10. CeBIT Bilişim Fuarı Açılışı'nda Yaptıkları Konuşma
07.10.2009
Değerli Konuklar, Değerli Katılımcılar,
Bugün CeBIT Fuarı'nın 10. açılışında, 10. toplantısında sizlerle beraber olmaktan gerçekten büyük bir mutluluk duyuyorum. Muhakkak ki her toplantıya katılırız ve her toplantının ayrı bir havası vardır ama, özellikle belirtmek isterim ki; çağı takip ediyorsanız, çağın içindeyseniz, çağın heyecanını duyuyorsanız o zaman bu toplantıda duyduğunuz heyecan da farklıdır.
Biraz önce bu Fuara destek veren değerli şirketlerimizin yöneticileri, değerli Alman katılımcılar, bu CeBIT Fuarı'nı esas başlatanlar ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Sayın Bakanı ve Değerli Bakanımızın yaptığı konuşmalar işin ne kadar heyecan verici olduğunu zaten ortaya koyuyor. Eminin ki, buradaki katılımcıların büyük bir çoğunluğu Thomas Friedman'ın The World is Flat kitabını okumuştur. Bilişimin, iletişimin dünyayı ne hale getirdiğini orada görüyoruz. Sınırların nasıl yok edildiğini, ambargoların, kısıtlamaların, izolasyonların nasıl anlamsız hale geldiğini, dünyanın en uzak köşesinden, dünyanın en gelişmiş ülkesinin hizmetlerinin nasıl yerine getirilebildiğini görüyoruz. O bakımdan heyecan verici ve bu gelişmelerin, bilişim dünyasının dünyayı nereye taşıyacağını hayal etmek de mümkün değil. On sene, yirmi sene, otuz sene, kırk sene sonra nerelere gideceğiz, o zamanki insanlar nelerle beraber olacaklar, nasıl bir hayat tarzı içerisinde olacaklar; bu trendi düşündüğümüzde bunu hayal etmek bile bugün mümkün değil. Nasıl atalarımız, büyüklerimiz, bugün bizim nelerle meşgul olduğumuzu hayal edememişlerse veya kalkıp gelseler, görseler inanamayacaklarsa, otuz, kırk, elli sene sonra da öyle olacak, belki daha kısa süre içerisinde. Bunun farkında olduğum için Cumhurbaşkanı olarak bu konuyla ilgili toplantılara özel önem veriyorum. İlk Cumhurbaşkanı olduğumda zaman yaptığım konuşmamda da bu faaliyetleri daima himayeme alacağımı, daima destekleyeceğimi ve bunları daima takdir edeceğimi vurgulamıştım. Bunu da yapmaya çalışıyorum, geçen sene Ankara'da 2008 yılında, Bilişim 08 Zirvesini de himayeme almıştım. O açıdan bugün burada bulunmak ve o günden bugüne neler gelişti, neler oldu, yeni ufukları görmek beni çok mutlu edecektir.
Türkiye, bu alanda büyük bir hızla gelişmekte ve dünyadaki gelişimlerin de gerisinde kalmamakta. Sayın Bakanın biraz önce söylediği gibi, tek yollarımızı duble yol, onları otoban yaparken, bunlar görünen yollar. Ama görünmeyen yolları, otobanları da Türkiye çok hızlı bir şekilde yapıyor, inşa ediyor. Ulaşılamayan yerlere, dağları aşarak bu görünmeyen otobanlarla ulaşıyoruz. Bunlarla büyük bir gurur duyuyoruz tabii. Türkiye'yi güçlendiren, bizim gücümüze güç katan gelişmeler bunlardır.
Sevindirici olan şey şu ki: Bunları sadece taklit şeklinde de yapmıyoruz. Bunların hukuki alt yapısını, idari alt yapısını da Türkiye çok güzel bir şekilde yaptı. Bu konuda çok güzel yasalar geçirildi. Bunlara emek veren değerli milletvekillerini burada da görüyorum, Sayın Bakan başta olmak üzere, hepsini tebrik ediyorum. Araştırma-geliştirme konularında çıkartılan Yasa, inanıyorum ki 5-10 sene sonra semeresini çok açık bir şekilde verecektir. Türkiye, bununla sadece bilim transfer eden, teknoloji transfer eden ülke olarak kalmayacağını açıklamıştır. Türkiye, bilim de üretmektedir, Türkiye teknoloji de üretmektedir ve bu yasal tedbirler, verilen teşvikler ve hazırlanan iklimde inanıyorum ki, dünya ve insanlığa biz de bilim üreterek, daha fazla üreterek, daha çok teknoloji üreterek, bu katkıları yapacağız. Bundan da ayrıca çok gurur duyuyorum.
Bilim, bilişim, teknoloji, bugün tartıştığımız konular. Sizin sergilediğiniz, biraz önce gezeceğimiz bütün güzel şeyler, bir alanla ilgili değildir, her alanla ilgilidir. Burada, siz değerli konuşmacılar söylediniz, savunma alanından, uçaklardan, Silahlı Kuvvetlerin gücünden tutun da okullara kadar her alanla ilgilidir. Biraz önce Sayın Bakanın, Ulaştırma Bakanı olduğunu bilmeyen bir kişi, "Acaba Milli Eğitim Bakanı mı konuşuyor?" diyebilirdi. Veya "Sağlıkla ilgili bir konu mu konuşuyorsunuz?" diyebilirdiniz.
Hayatın her alanına girdiği için, Türkiye'yi her alanda güçlü kılmaktadır. Bundan büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Bütün bu gelişmeler, halkımız tarafından da sadece takip edilmiyor, kullanılıyor, bunu hepimiz biliyoruz. Zaman zaman bazı değerli belgeleri, programları, Cumhurbaşkanlığındaki web sayfamıza koyduğumuzda, bir-iki gün sonra gelip bana diyorlar ki 3 milyon kişi seyretti, 2 milyon kişi seyretti. Doğrusu inanması bile güç gerçekten. Bir miting yapsanız, bilemediniz, meydanlara toplansa, on binlerce insan bir araya gelir. Ama siz güzel bir faaliyetinizi veya güzel bir çağrınızı veya güzel bir belgeseli sayfanıza koyuyorsunuz, bir anda, 2 gün içerisinde, 2 milyon-3 milyon kişi giriyor ve bilinçli olarak giriyor ve takip ediyor. Tabii ki müthiş bir etki ve müthiş bir araç. İyi şekilde kullanıldığında muhakkak ki iyiliklerin hep kapısını açacaktır.
Bu Fuarın 10. yılı olması, ayrıca anlam taşımaktadır. Demek ki ısrarlı bir şekilde Türkiye ilgi gösteriyor ki, bu Fuar Türkiye'de gerçekleşiyor. Dünyanın en prestijli fuarlarından birisi. Dünyada yaşanan büyük ekonomik krize rağmen bütün büyük şirketlerin katılımıyla bu heyecanın burada var olması ve ilgiyle takip edilmesi, aslında bu Fuarın değerini daha da çok artırıyor. Artık krizden etkilenmiyor bu sektör, krizden çıkışın aracı haline geliyor. Herkes daha etkin, daha verimli, daha az maliyetli çalışabilmek için, şirketlerini idare edebilmek için, daha kaliteli mal üretebilmek için, işte bütün burada sergilediğiniz araçlardan faydalanacaklardır. Bundan büyük bir memnuniyet duyuyorum. O bakımdan, beni bu Fuara davet ettiğinizde büyük bir sevinçle ve büyük bir memnuniyetle katılma arzumu ilettim ve bugün de sizlerle beraber olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Hepinize başarılar diliyorum ve bu Fuarın sadece sergiler şeklinde değil, konferanslar, toplantılar, tartışmalar, görüşmeler şeklinde de çok büyük katkıları olacağına inanıyorum. Bilgiler birbirine aktarılacaktır ve herkes paylaşacaktır. Hepinizi tebrik ediyorum ve başarılarızın devamını diliyorum. Sağolun.
Bugün CeBIT Fuarı'nın 10. açılışında, 10. toplantısında sizlerle beraber olmaktan gerçekten büyük bir mutluluk duyuyorum. Muhakkak ki her toplantıya katılırız ve her toplantının ayrı bir havası vardır ama, özellikle belirtmek isterim ki; çağı takip ediyorsanız, çağın içindeyseniz, çağın heyecanını duyuyorsanız o zaman bu toplantıda duyduğunuz heyecan da farklıdır.
Biraz önce bu Fuara destek veren değerli şirketlerimizin yöneticileri, değerli Alman katılımcılar, bu CeBIT Fuarı'nı esas başlatanlar ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Sayın Bakanı ve Değerli Bakanımızın yaptığı konuşmalar işin ne kadar heyecan verici olduğunu zaten ortaya koyuyor. Eminin ki, buradaki katılımcıların büyük bir çoğunluğu Thomas Friedman'ın The World is Flat kitabını okumuştur. Bilişimin, iletişimin dünyayı ne hale getirdiğini orada görüyoruz. Sınırların nasıl yok edildiğini, ambargoların, kısıtlamaların, izolasyonların nasıl anlamsız hale geldiğini, dünyanın en uzak köşesinden, dünyanın en gelişmiş ülkesinin hizmetlerinin nasıl yerine getirilebildiğini görüyoruz. O bakımdan heyecan verici ve bu gelişmelerin, bilişim dünyasının dünyayı nereye taşıyacağını hayal etmek de mümkün değil. On sene, yirmi sene, otuz sene, kırk sene sonra nerelere gideceğiz, o zamanki insanlar nelerle beraber olacaklar, nasıl bir hayat tarzı içerisinde olacaklar; bu trendi düşündüğümüzde bunu hayal etmek bile bugün mümkün değil. Nasıl atalarımız, büyüklerimiz, bugün bizim nelerle meşgul olduğumuzu hayal edememişlerse veya kalkıp gelseler, görseler inanamayacaklarsa, otuz, kırk, elli sene sonra da öyle olacak, belki daha kısa süre içerisinde. Bunun farkında olduğum için Cumhurbaşkanı olarak bu konuyla ilgili toplantılara özel önem veriyorum. İlk Cumhurbaşkanı olduğumda zaman yaptığım konuşmamda da bu faaliyetleri daima himayeme alacağımı, daima destekleyeceğimi ve bunları daima takdir edeceğimi vurgulamıştım. Bunu da yapmaya çalışıyorum, geçen sene Ankara'da 2008 yılında, Bilişim 08 Zirvesini de himayeme almıştım. O açıdan bugün burada bulunmak ve o günden bugüne neler gelişti, neler oldu, yeni ufukları görmek beni çok mutlu edecektir.
Türkiye, bu alanda büyük bir hızla gelişmekte ve dünyadaki gelişimlerin de gerisinde kalmamakta. Sayın Bakanın biraz önce söylediği gibi, tek yollarımızı duble yol, onları otoban yaparken, bunlar görünen yollar. Ama görünmeyen yolları, otobanları da Türkiye çok hızlı bir şekilde yapıyor, inşa ediyor. Ulaşılamayan yerlere, dağları aşarak bu görünmeyen otobanlarla ulaşıyoruz. Bunlarla büyük bir gurur duyuyoruz tabii. Türkiye'yi güçlendiren, bizim gücümüze güç katan gelişmeler bunlardır.
Sevindirici olan şey şu ki: Bunları sadece taklit şeklinde de yapmıyoruz. Bunların hukuki alt yapısını, idari alt yapısını da Türkiye çok güzel bir şekilde yaptı. Bu konuda çok güzel yasalar geçirildi. Bunlara emek veren değerli milletvekillerini burada da görüyorum, Sayın Bakan başta olmak üzere, hepsini tebrik ediyorum. Araştırma-geliştirme konularında çıkartılan Yasa, inanıyorum ki 5-10 sene sonra semeresini çok açık bir şekilde verecektir. Türkiye, bununla sadece bilim transfer eden, teknoloji transfer eden ülke olarak kalmayacağını açıklamıştır. Türkiye, bilim de üretmektedir, Türkiye teknoloji de üretmektedir ve bu yasal tedbirler, verilen teşvikler ve hazırlanan iklimde inanıyorum ki, dünya ve insanlığa biz de bilim üreterek, daha fazla üreterek, daha çok teknoloji üreterek, bu katkıları yapacağız. Bundan da ayrıca çok gurur duyuyorum.
Bilim, bilişim, teknoloji, bugün tartıştığımız konular. Sizin sergilediğiniz, biraz önce gezeceğimiz bütün güzel şeyler, bir alanla ilgili değildir, her alanla ilgilidir. Burada, siz değerli konuşmacılar söylediniz, savunma alanından, uçaklardan, Silahlı Kuvvetlerin gücünden tutun da okullara kadar her alanla ilgilidir. Biraz önce Sayın Bakanın, Ulaştırma Bakanı olduğunu bilmeyen bir kişi, "Acaba Milli Eğitim Bakanı mı konuşuyor?" diyebilirdi. Veya "Sağlıkla ilgili bir konu mu konuşuyorsunuz?" diyebilirdiniz.
Hayatın her alanına girdiği için, Türkiye'yi her alanda güçlü kılmaktadır. Bundan büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Bütün bu gelişmeler, halkımız tarafından da sadece takip edilmiyor, kullanılıyor, bunu hepimiz biliyoruz. Zaman zaman bazı değerli belgeleri, programları, Cumhurbaşkanlığındaki web sayfamıza koyduğumuzda, bir-iki gün sonra gelip bana diyorlar ki 3 milyon kişi seyretti, 2 milyon kişi seyretti. Doğrusu inanması bile güç gerçekten. Bir miting yapsanız, bilemediniz, meydanlara toplansa, on binlerce insan bir araya gelir. Ama siz güzel bir faaliyetinizi veya güzel bir çağrınızı veya güzel bir belgeseli sayfanıza koyuyorsunuz, bir anda, 2 gün içerisinde, 2 milyon-3 milyon kişi giriyor ve bilinçli olarak giriyor ve takip ediyor. Tabii ki müthiş bir etki ve müthiş bir araç. İyi şekilde kullanıldığında muhakkak ki iyiliklerin hep kapısını açacaktır.
Bu Fuarın 10. yılı olması, ayrıca anlam taşımaktadır. Demek ki ısrarlı bir şekilde Türkiye ilgi gösteriyor ki, bu Fuar Türkiye'de gerçekleşiyor. Dünyanın en prestijli fuarlarından birisi. Dünyada yaşanan büyük ekonomik krize rağmen bütün büyük şirketlerin katılımıyla bu heyecanın burada var olması ve ilgiyle takip edilmesi, aslında bu Fuarın değerini daha da çok artırıyor. Artık krizden etkilenmiyor bu sektör, krizden çıkışın aracı haline geliyor. Herkes daha etkin, daha verimli, daha az maliyetli çalışabilmek için, şirketlerini idare edebilmek için, daha kaliteli mal üretebilmek için, işte bütün burada sergilediğiniz araçlardan faydalanacaklardır. Bundan büyük bir memnuniyet duyuyorum. O bakımdan, beni bu Fuara davet ettiğinizde büyük bir sevinçle ve büyük bir memnuniyetle katılma arzumu ilettim ve bugün de sizlerle beraber olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Hepinize başarılar diliyorum ve bu Fuarın sadece sergiler şeklinde değil, konferanslar, toplantılar, tartışmalar, görüşmeler şeklinde de çok büyük katkıları olacağına inanıyorum. Bilgiler birbirine aktarılacaktır ve herkes paylaşacaktır. Hepinizi tebrik ediyorum ve başarılarızın devamını diliyorum. Sağolun.
