Erciyes Üniversitesi Akademik Yılı Açılış Töreni'nde Yaptıkları Konuşma

12.10.2009
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Erciyes Üniversitesi'nin Değerli Öğretim Üyeleri,
Sevgili Gençler,
Sayın Konuklar,
Erciyes üniversitesi'nin Akademik Yıl Açılışı dolayısıyla düzenlenen bu güzel törene katılmaktan duyduğum memnuniyeti ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum.
Son haftalarda üniversitelerimizin akademik yıl açılışlarına katılarak onlarla bazı düşüncelerimi paylaşıyorum ve coşkularına iştirak ediyorum.
Geçenlerde İstanbul Üniversitesi'nin, sonra da Ankara Üniversitesi'nin açılışına katıldım; bugün de Erciyes Üniversitesi'ndeyim. Erciyes Üniversitesi tabii ki İstanbul ve Ankara üniversiteleri kadar eski bir üniversite değil ama, Erciyes Üniversitesi kısa süre içerisinde çok büyük hamleleri gerçekleştirmiş, dinamik bir üniversite. Anadolu'nun içerisinde, başarılı olan, örnek olmaya başlayan bir üniversite.
Öğrenci sayısının 35 bin civarında olduğunu Rektör Bey'den öğrenince, Üniversite'nin ne kadar büyüdüğünü ve ne kadar etkili hale geldiğini bir kez daha gördüm. Bu üniversite, diğer üniversitelerden bazı farklılıkları da ihtiva ediyor ve bazı yenilikleri de Türk kamuoyuna tanıtan bir üniversite; o bakımdan örnek olmuş bir üniversite. Yani kendini kuran bir üniversite. Bu üniversite, sadece devlet üniversitesi olmasına rağmen, devlet kaynaklarıyla büyüyen, gelişen ve etkin hale gelen bir üniversite değil; şehriyle bütünleşen, şehrin de üniversitesine sahip çıktığı bir örneği ortaya koyması açısından da herkesin dikkatini çeken bir üniversite.
1967 yılı idi; o zaman Kayseri'de lise öğrencisiydim -herhalde lise son sınıf öğrencisiydim- burada bir temel atma töreni vardı. Biz de o zaman şehrin çocukları olarak, öğrencileri olarak, koşup gelmiştik. Hatırlıyorum, burada o zaman "Üniversitenin temeli, Erciyes Üniversitesi'nin temeli atılıyor" demişlerdi. Daha sonra Üniversitenin nasıl yerleştiğini, önce Ankara'da, daha sonra buraya nasıl taşındığını, fakültelerinin nasıl çoğaldığını ve nihayet Üniversitenin şehirle bütünleşerek, Kayserililerle bütünleşerek nasıl bir hamle yaptığını hep beraber gördük.
Buradan, bu Üniversitenin bu hale gelmesine emeği geçen bütün hemşehrilerime şükran ve minnet duygularımızı ifade ediyorum. Bugün aramızda olmayan değerli iş adamlarını, değerli Kayserilileri, değerli hayırseverleri rahmetle anıyorum. Aramızda olanlara şükranlarımı bir kez daha sunuyorum. Bu üniversiteyi sizler kurdunuz. Eğer sizler bu kadar bu şehirle ve bu Üniversiteyle bütünleşmemiş olsaydınız, bu Üniversite bu kadar büyümezdi. Çünkü Erciyes Üniversitesi'yle aynı yıllarda kurulan başka üniversiteler de var Türkiye'de. Onlar bu atılımı, bu büyüklüğü, bu dinamizmi gösteremediler. Tabii ki sizleri toparlayan ve sizleri bu yönde teşvik eden değerli Üniversite yöneticilerini, rektörleri, idarecileri, şehrimizin yöneticilerini; onları da burada bir kez daha minnetle anmak istiyorum ve hepsine de teşekkür etmek istiyorum ayrı ayrı. Bu bir bütünleşme sayesinde olmuştur. Sizlerin yaptıklarını takdir etmişlerdir. Siz de takdir edildiğini gördüğünüzde daha çok katkı sağlamaya devam etmişsinizdir. Bu modelin başka şehirlerimize de örnek olmasını çok temenni ediyorum.
Cumhurbaşkanı olduktan sonra birçok ilimiz beni Çankaya'da ziyarete geldiklerinde; valiler, belediye başkanları, rektörler, şehrin ileri gelenleri; o şehirlerin sorunlarını ve gelişmelerini dinlerken, daima üniversitelerinin ne halde olduğunu da sorarım ve onlara hep Kayseri'yi, Erciyes Üniversitesi'ni örnek veririm. Yavaş yavaş bu örneğin başka illerimize yayılmaya başladığını da ifade etmek isterim. Çünkü onları çok teşvik ediyorum. Hepsine şunu söylüyorum: "Siz iş adamlarınızla biraraya gelin, ben onları buraya toplayayım ve hep beraber gelip illerinizde fakültelerin temellerini atalım" diyorum ki, bunun örnekleri başlamıştır. Geçenlerde Bitlis'te, Bitlis Eren Üniversitesi'nin temelini atarken yine sizler gibi değerli hayırseverler, iş adamları öncülük ettiler. Devletin imkânlarıyla belki yıllar sonra ancak ortaya çıkabilecek binalar, çok süratli bir şekilde, Bitlisli iş adamlarının gayretleriyle hızlı bir şekilde yükselmeye başladı. Bununla ne kadar övünseniz azdır. Çünkü bu örneği başlatan, bu şehir olmuştur.
Değerli Öğretim Üyeleri;
Üniversite, bilginin üretildiği, eleştirinin yapıldığı, tartışmaların canlı tutulduğu, memleket meselelerinin enine sonuna konuşulduğu atmosferlerdir. O bakımdan, üniversitelerimizin bir taraftan kıymetini bilmemiz gerekirken, diğer taraftan üniversitelerin de ülkemize olan katkılarını hep gözden geçirmeleri gerekir. Bununla şunu söylüyorum: Uzun yıllar üniversiteler enerjilerini biraz gereksiz harcadılar. Üniversiteler, kendi içlerindeki çekişmelerle, kendi içlerindeki münakaşalarla geçirdiler. Üniversiteler, ülke meselelerini çok daha objektif bir şekilde, çok daha tarafsız gözlerle, sağlam bir şekilde analiz edip, çok daha güçlü tavsiyeler yapacakları yerde, biraz bunun dışına çıktılar. Böyle olunca da üniversitelerin tavsiyeleri çok fazla dikkate alınmadı. Benim beklentim bütün üniversitelerimizden şudur: Eleştirel bir gözle baksınlar, yanlışlar nerede varsa söylesinler ama, bunları yaparken bir partizanlık içerisinde, günlük siyasetin bir parçası olarak yapmasınlar. Bunu daha farklı bir gözle yapsınlar ki, söyledikleri, tavsiyeleri, ülkeyi yönetenler tarafından dikkate alınabilsin ve bunlar uygulamaya geçirilebilsin.
Tabii üniversitelerden beklentilerimiz sadece bu konular değil. Üniversitelerin, bulundukları bölgelerin, şehirlerin ve ülke kalkınmasının lokomotifi olması gerekir. Maalesef bazı üniversitelerimiz var ki, bulundukları şehirlerin isimlerini taşımalarına rağmen, adeta o şehirle, o ille hiç alakaları yok. Bunun değişmesi gerekir. O üniversiteler kurulsun diye, o illerin, o şehirlerin siyasetçileri, iş adamları, köklü aileleri, aydınları, hep Ankara'ya seferler düzenlemişlerdir. Tabii ki o üniversitelerin kurulunca da o illere, şehirlere katkı sağlaması gerekir. Katkıları sadece öğrencilerin ve öğretim üyelerinin getirdiği dolaylı ekonomik katkı olmaması gerekir. O şehirlerin sanayileşmesi, modernleşmesi, sosyal hayatlarının zenginleşmesi, kültürlerinin ortaya çıkması ve modern bir şekilde tanıtılması; bütün bunlar aslında üniversitelerin yapacağı işlerdir. Çünkü üniversitelerdeki öğretim üyeleri, akademik kariyer yapan insanlar, dünyayı bilen, dünyanın başka yerlerinde neler oluyor; bunların farkında olan insanlardır. Onlar, sadece bir kampus içerisinde yaşayıp o ilden ve o şehirden asla kendilerini soyutlamamaları gerekir. Bunu da gittiğim illerde daima dikkate getiriyorum ve özellikle üniversitelere söylüyorum. Madem ki bu ilin ismini taşıyorsunuz; o zaman o ile karşı borcunuz vardır. Memnuniyetle ifade etmek isterim ki, Erciyes Üniversitesi, Kayseri'ye bu borcunu da daima ödemektedir. Çünkü şehirle bütünleşmiştir, beraberdir.
Bir üniversitenin akademik yıl açılış merasiminde bu kadar sanayici, iş adamı, müteşebbis ve o şehrin değerli insanları zannetmiyorum ki bulunuyor olsun. Bazı gittiğim yerlerde üniversitelere giderken iş adamları "Biz de girebilir miyiz, gelebilir miyiz?" diyorlar; buna şahit oldum ben, hayretler içerisinde kaldım. Ne demek! O üniversite sizin ilinizin, siz de o ilin en önemli iş adamısınız. Tabii ki gideceksiniz, geleceksiniz.
Bütün bu güzel örnekler Kayseri'de ve bu Üniversitede yaşandığı için ben de doğrusu büyük bir memnuniyet duyuyorum ve bir kez daha bu güzel atmosferin, bu güzel iklimin oluşmasına katkı sağlayan herkesi; üniversite personeli olsun, bu şehri yönetenler olsun ve bu şehrin yine sivil toplum kuruluşları, önemli fertleri olsun; hepsine çok çok teşekkür ediyorum.
Bu yarış devam ediyor. Az önce Rektör Bey bunun müjdesini de verdi. Biraz sonra yeni taahhütler, yeni teşebbüsler söz konusu olacak. Yani yeni bir fakültenin, yeni bir üniversitenin ihtiyacını gidermekle ilgili burada, sizlerin huzurunuzda sözleşeceğiz adeta. Sizler çok iyi biliyorsunuz ki, bu sadece üniversiteyle de sınırlı değil. Bu, hayır işlerinde yarış. Bu, güzel işlerde yarış. Kayseri'nin başka ihtiyaçlarını karşılama açısından da devlete en iyi şekilde yardımcı olan, kamuya en iyi şekilde yardımcı olan değerli hemşehrilerimi burada bir kez daha şükranla anıyorum ve hepinize teşekkür ediyorum.
Üniversitenin hem kendi faaliyetlerine başarılar katmasını hem de Kayseri ve bütün Türk eğitim sistemine katkılar sağlamasını temenni ediyorum. Bu akademik yılın, öğretim üyeleri için ve öğrenciler için çok faydalı geçeceğine olan inancımı tekrarlıyorum ve hepinize başarı dileklerimi tekrarlıyorum. Sağ olun.
Yazdır Paylaş Yukarı