Sayın Cumhurbaşkanı Gaşparoviç
Saygıdeğer Bayan Cumhurbaşkanı Gaşparoviçova
Bayanlar ve Baylar,
Sayın Cumhurbaşkanı, samimi sözlerinize teşekkür ediyorum. Nazik davetiniz ve Bratislava'ya geldiğimiz andan itibaren bizlere gösterilen yakın ilgi ve sıcak misafirperverlik için de şükranlarımı ifade etmek isterim.
Slovakya, bağımsız bir devlet olarak uluslararası topluma katılmasından bu yana geçen on altı yıl içinde devlet inşa sürecini sağlıklı bir şekilde tamamlayarak örnek bir başarı göstermiştir. Ülkeniz ve halkınızın bu başarısına duyduğumuz derin takdiri yinelemek istiyorum. Değerli Slovak politikacı, diplomat, bilim adamı ve asker Milan Rastislav Štefánik'in de kişisel düsturu olduğu gibi "inanç, sevgi ve çalışmanın" Slovakya'nın başarısının anahtarı olduğu şüphesizdir.
Vatandaşlarının sosyal refahına gerekli özeni göstererek serbest piyasa ekonomisine geçen Slovakya'nın on altı yıl içerisinde kaydettiği ekonomik ve sosyal kalkınma da dikkat çekicidir. Transatlantik kurumlarla hızla bütünleşmiş olması ve seçkin uluslararası örgütler içerisindeki aktif çalışmaları, Slovakya'nın her daim artan uluslararası görünürlüğünün belirgin işaretleridir.
Slovakya'nın bu övgüye değer başarılarında, Ekselanslarının seçkin kişiliğinin ve dirayetli önderliğinin çok önemli payı bulunmaktadır.
Saygıdeğer Cumhurbaşkanı,
Türkiye, Avrupa'nın kalbinde stratejik bir konuma sahip olan Slovakya ile ilişkilerine özel önem atfetmektedir. Bu değerin bir göstergesi olarak Türkiye, Slovak Cumhuriyeti'nin kuruluşunun ardından Bratislava'da Büyükelçilik açan ilk ülkelerden biri olmuştur.
Resmi diplomatik ilişkilerimizin kuruluşundan bu yana, ülkelerimiz arasındaki dostluk ve işbirliği bağları muntazaman gelişmiştir. Bu bağlar, her düzeydeki karşılıklı ziyaretler ve Hükümetlerimiz arasında imzalanan çok sayıda anlaşma ile de pekiştirilmiştir.
Mükemmel seyreden ikili ilişkilerimizi, Türkiye ve Slovakya arasındaki işbirliğinin halklarımızın karşılıklı çıkarına olacak biçimde güçlendirilmesinin bir teminatı olarak değerlendiriyoruz.
Bugün yapmış olduğumuz ve birbirimizin görüş, politika ve yaklaşımlarını daha iyi anlamamızı sağlayan görüşmelerin, ileride daha derin ilişkiler kurmamıza yardımcı olacağına inanıyorum. Ele aldığımız konularda benzer düşüncelere sahip olduğumuzu görmekten mutluyum. Dünya siyasetinde yaşanan gelişmeler karşısında, ülkelerimiz arasındaki dostluk ve işbirliğinin geliştirilmesinin zaruret ve önemi daha da artmaktadır.
Sayın Cumhurbaşkanı,
Bugün demokrasi coğrafyası daha önceleri hayal dahi edemeyeceğimiz sınırlara ulaşmıştır. Bununla birlikte, küresel ve asimetrik tehditlerin de güç kazandığı bir dönem yaşıyoruz. Bulunduğumuz coğrafyada Avrupa Birliği aracılığıyla sürdürülmekte olan Avrupa'nın yeniden inşası süreci, çevresi için bir gelişme ve uygarlık modeli teşkil etmektedir. Avrupa'da geçmişin ideolojilerinin yarattığı yapay bölünmelerin ortadan kalkması ve karşılıklı bağımlılığın artması sonucunda devletler arasında daha geniş işbirliği imkânları doğmuştur.
Bizi birleştiren ortak değerler çerçevesinde NATO'da müttefik olmamızın yanısıra, pek çoğunun kurucuları arasında ülkemizin de yer aldığı neredeyse bütün Avrupa kurumlarında Slovakya ile birlikte çalışıyoruz. Ayrıca, gelecekte üye olarak, Slovakya ile işbirliğimizi Avrupa Birliği kapsamında da sürdürebilmeyi umuyoruz.
Slovakya'nın ülkemizin tam üyelik perspektifi ile sürdürmekte olduğu Avrupa Birliği katılım müzakerelerine verdiği ve sürmesini beklediğimiz desteğine müteşekkir olduğumuzu yinelemek istiyorum.
İç siyasi mülahazalarla Avrupa Birliği yolunda Türkiye'nin önüne engeller çıkaran, bir başka ifadeyle Avrupa'da yeni bölünmelere yol açmak isteyenlere karşı, Türkiye'nin Avrupa'da eşit haklara sahip bir partner olarak hak ettiği yeri alması için, Slovakya'nın ülkemize desteğini daha yüksek sesle sürdürmesini ve yeni "demir perdeler", yeni "Berlin Duvarları" oluşturmak isteyenlere karşı çıkmasını bekliyoruz.
İnanıyoruz ki, Türkiye ile Avrupa Birliği'nin birleşmesi halinde ortaya büyük bir sinerji çıkacaktır. Türkiye ve Avrupa Birliği'nin coğrafyaları ve tarihleri, birbirlerine rakip değil, tamamlayıcıdır. Keza bunun izlerini ortak tarihimizde sürmemiz de mümkündür. Slovak ulusal uyanışının başladığı 16. yüzyılda, halkınızı "Slovaklar" ve topraklarınızı da "Slovak toprakları" biçiminde ilk olarak tanımlayanlar arasında Türklerin de bulunduğuna memnuniyetle işaret etmek isterim.
Biz, kültürlerin ayrıştırıcı değil bütünleştirici niteliklerinin öne çıkartılması gerektiğine inanıyoruz. İnsanlık kültürünün bütün birikimleriyle sağlıklı bir iletişim kurmuş, çoğulculuğu "ortak yarar" ve "birarada yaşama ahlakı" ile bütünleştirmiş bir Avrupa hayal ediyoruz.
Böyle bir Avrupa, bütün dünya birikimleriyle, insanlık birikimleriyle iç içe geçmiş, harmanlanmış bir insanlık kültürünün parçası olacak bir Avrupa'dır. Böyle bir Avrupa idealine katkıda bulunmuş bir şahsiyet olarak, Prag Baharı'nın mimarı, ülkemizde de Büyükelçilik yapmış, Slovak asıllı devlet adamı Aleksander Dubçek'i de huzurunuzda saygıyla anmak isterim.
Türkiye'nin, dinamik ekonomisi, genç nüfusu, geniş pazarı, kültürel çeşitliliği, zengin tarihi ve kültürü, kuzeyden güneye, doğudan batıya uzanan boru hatları, benzersiz jeostratejik konumunun beslediği siyasi gücü sayesinde, üye olarak Avrupa Birliğine pek çok olumlu katkı yapabileceğini değerlendiriyoruz.
Bugün artık çevresine istikrar ihraç edebilen, düzen getiren bir ülke durumuna gelmiş olan Türkiye'nin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne seçilmesi ülkemizin konumunun uluslararası alanda da takdir edildiğini ortaya koymaktadır.
Saygıdeğer Cumhurbaşkanı,
Sözlerime son verirken, ülkelerimiz arasındaki dostluk ve dayanışmadan duyduğum onur ve mutluluğu bir kez daha ifade etmekten memnuniyet duyuyorum.
Ziyaretimin, hem şahsi dostluğumuza hem de ülkelerimiz arasında mevcut dostane ilişkilerin güçlendirilmesine sağlam bir halka daha eklediğinden eminim.
Bu anlayışla kadehimi, Zat-ı Devletleri'nin sağlık ve mutluluğuna, dost Slovak halkının refah ve esenliği ile Türk-Slovak dostluk ve işbirliğinin parlak geleceğine kaldırıyorum.