Sayın Cumhurbaşkanı,
Muhterem Hanımefendi,
Değerli Konuklar,
Zat-ı Devletleri Değerli Dostumu, muhterem eşinizi ve heyetinizin saygıdeğer üyelerini şahsım ve eşim adına en halisane duygularımla selamlıyorum.
Türkiye'ye hoşgeldiniz.
Bu mühim ziyaretinizin, dost ve müttefik ülkelerimiz arasındaki köklü ilişkilere ivme kazandıracağına; stratejik işbirliğimizi kuvvetlendireceğine; aynı şekilde bölgesel ve uluslararası konulardaki diyaloğumuzu pekiştireceğine samimiyetle inanıyorum.
Sayın Cumhurbaşkanı, Değerli Dostum,
Ülkelerimiz ve milletlerimiz tarih boyunca Avrupa'da ve Akdeniz Havzası'nda müşterek değer, ilke ve hedefler etrafında birleşmişlerdir.
Şüphesiz, bu fevkalade sağlam temel, ilişkilerimizi siyasi, ekonomik, ticari, kültürel her alanda güçlü kılmaktadır.
Ancak, ilişkilerimizi asıl güçlü kılan, bugünkü faydalı ve verimli görüşmelerimizde de teyit ettiğimiz üzere, geleceğe dönük işbirliği irademiz ve kararlılığımız ile paylaştığımız çağdaş değerlerdir.
Zira, İtalya ile ilişkilerimizin bugün ulaştığı mükemmel seviye, son yıllarda her alanda karşılıklı ve bilinçli olarak attığımız adımların ürünüdür.
Türkiye ile İtalya arasında gücünü tarihten alan kültürel ve insani ilişkiler de mevcuttur. Milletlerimiz arasındaki karşılıklı etkileşimin merkezinde de elbette Akdeniz Havzası'nın ortak kültür mirası yeralmaktadır.
Venedik ve Cenova gibi İtalyan kent devletlerinin İstanbul'dan başlayarak tüm Anadolu'daki ticari faaliyetleri, halklarımız arasındaki beşeri münasebetleri teşvik etmiş; böylece Türkler'in Anadolu'da ekonomik ve diplomatik ilişkiler tesis ettiği ilk milletlerden biri İtalyanlar olmuştur.
Bugün de pek çok İtalyan ve Türkün bu müşterek mirasımızı güçlü bir şekilde devam ettirdiklerini memnuniyetle görüyoruz.
Bu vesileyle, Anadolu'nun sesini Milano'nun ünlü La Scala Tiyatrosu'nda yaklaşık yarım asır boyunca gururla temsil eden ve maalesef geçen yıl aramızdan ayrılan dünyanın en büyük sopranolarından merhume Leyla Gencer'i, ortak kültürümüze yaptığı katkılardan dolayı huzurlarınızda bir kez daha saygıyla anıyorum.
Yarın, İstanbul'da Sabancı Müzesi'nde Dışişleri Bakanlarımız tarafından açılışı yapılacak olan "Venedik ve İstanbul" sergisi de tarihten gelen bu zengin etkileşimimize şahitlik edecektir. Nitekim, tarihte Venedik'i bilmeksizin İstanbul'u anlamak veya İstanbul'u bilmeksizin Venedik'i anlamak mümkün değildir.
Aynı şekilde, "İstanbul-2010 Avrupa Başkenti" faaliyetlerine İtalya'nın bir dizi seçkin etkinlikle katılacak olmasından da ayrıca mutluluk duyuyorum.
Sayın Cumhurbaşkanı, Değerli Dostum,
Türkiye-İtalya ilişkilerinin her alanda mükemmel bir seyir izlemekte olduğunu memnuniyetle müşahede ediyoruz.
Siyasi, ekonomik, ticari, savunma, enerji, kültür ve çevre konuları başta olmak üzere, tüm alanları kapsayan stratejik işbirliğimiz şüphesiz örnek bir nitelik taşımaktadır.
Geçtiğimiz Kasım ayında İzmir'de birincisi gerçekleştirilen ve önümüzdeki Aralık ayında Roma'da ikincisi düzenlenecek olan "Türkiye-İtalya Hükümetlerarası Zirvesi" ilişkilerimizi kurumsal bir çerçeveye kavuşturmak suretiyle, ikili ve çoktaraflı işbirliğimizin daha da geliştirilmesi ve derinleştirilmesi için güçlü bir zemin oluşturmuştur.
İkili ilişkilerimizin eriştiği bu mükemmel seviye, açık ve samimi diyaloğumuz sayesinde uluslararası alandaki işbirliğimize de doğrudan yansımaktadır.
Mevcut küresel meselelere bakışımız, bölgesel ve uluslararası konulardaki yaklaşımlarımız örtüşmektedir.
Türkiye ve İtalya'nın, müttefiklik ilişkilerimiz kapsamında, Afganistan'dan Lübnan'a uzanan geniş coğrafyada uluslararası barış ve istikrara katkıda bulunmak amacıyla yürüttükleri ortak çalışmalar, bugün olduğu gibi gelecekte de dünya barışı ve istikrarına yapabileceğimiz katkıların müşahhas örneklerini teşkil etmektedir.
Sayın Cumhurbaşkanı, Değerli Dostum,
Türk dış politikasının temel yönelimleri arasında yeralan Avrupa Birliği tam üyeliğimize gerek Zat-ı Devletlerinin, gerek İtalyan Hükümetinin verdiği destekten büyük memnuniyet duyuyoruz.
Avrupa Birliği'nin kurucu üyesi İtalya'ya, bu kararlı desteğinden ötürü bu vesileyle takdir ve teşekkürlerimi ifade etmeyi zevkli bir görev addediyorum.
Avrupa Birliği'nin temellerini atan ileri görüşlü devlet adamları, demokrasi ve hukuk devleti ilkelerinin egemen olduğu, güvenlik, barış ve refah içinde yaşayan bir Avrupa'nın hayalini kurmuşlardı.
Bugün, küresel düzeydeki en önemli ve dinamik bütünleşme hareketine dönüşen bu hayalin, Türkiye'nin de Avrupa Birliği'ne katılımıyla kalıcı olabileceğine inanıyoruz.
Samimi kanaatim, Türkiye'nin üyeliğini günlük siyasi çıkarlar yerine stratejik bir bakış açısıyla değerlendirmek gerektiği istikametindedir.
Bu basiretli liderlik sergilendiğinde, Türkiye'nin bugünün siyasi ve iktisadi ölçeklerinde her geçen gün daha da artan özgül ağırlığının ve Avrupa Birliği için katma değerinin çok daha iyi anlaşılacağından eminim.
Avrupa'daki barış ve istikrarın; çoğulcu, demokratik ve müreffeh toplum modelinin dünyaya örnek teşkil etmesi için Avrupa dinamiklerinin yeniden canlandırılması yönünde hep birlikte çaba göstermemiz gerektiğine şüphe yoktur.
Bu itibarla, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyeliği, her bakımından, tarihsel bir fırsat oluşturacaktır.
Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği, Medeniyetler İttifakı girişimiyle hedeflenen anlayışın somut ve görünür nişanesini de teşkil edecektir.
Bu konuda dost ve müttefik İtalya'nın sergilediği yapıcı tutumu takdirle karşılamaktayız.
Bu tarihi dönemeçte, tüm Avrupalı liderler tarafından, kapsayıcı bir Avrupa Birliği anlayışını sergileyen mesajlar verilmesinin Avrupa Birliği ve Türkiye açısından büyük önem taşıdığına inanıyorum.
Bu süreçte, İtalya gibi ülkelerin önyargısız, ileriyi gören yaklaşımlarına ve desteğine güveniyoruz.
Ziyaretinizin, bu hedefler doğrultusunda ülkelerimizin ve milletlerimizin birbirlerine daha da yakınlaşmasına, mükemmel düzeydeki ilişkilerimizin daha da derinlik kazanarak her alanda ileriye götürülmesine vesile olacağına inancım tamdır.
Sayın Cumhurbaşkanı, Değerli Dostum,
Bir kez daha Zat-ı Devletlerini, muhterem eşinizi ve saygıdeğer heyet üyelerinizi en kalbi duygularımla selamlıyor; kadehimi sağlık ve mutluluğunuza; ülkelerimiz ve milletlerimiz arasındaki kadim dostluğa, İtalyan halkının esenlik ve refahına kaldırıyorum.