"24 Kasım Öğretmenler Günü" Dolayısıyla 81 İlden Gelen Öğretmenlere Verdikleri Öğle Yemeğinde Yaptıkları Konuşma
24.11.2009
"Saygıdeğer Öğretmenler,
Değerli Konuklar,
Ülkemizin gelişmesinde ve güçlenmesinde büyük payı bulunan siz kıymetli öğretmenlerimizle, 24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesiyle yine biraraya gelmekten eşim ve ben büyük bir mutluluk duyuyoruz.
Sözlerimin başında sevgiyle, fedakârlıkla çocuk ve gençlerimizi yetiştiren, ulvi gayretleriyle ülkemizi geleceğe hazırlayan tüm öğretmenlerimize, milletim ve devletim adına takdirlerimi ve teşekkürlerimi sunuyorum.
Öğretmenler Günü münasebetiyle bu faaliyeti Çankaya Köşkü'nde üçüncü kez gerçekleştiriyoruz. Devletimizin sizlere olan ilgisini, milletimizin minnet duygularını ve şükranlarımızı göstermek için bugün Türkiye'nin dört bir yanından sizleri buraya davet etmiş bulunuyorum. Hepinize bir kez daha hoşgeldiniz diyorum ve sizleri burada görmekten gerçekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Sizler sadece şahıslarınızı değil geldiğiniz illerdeki bütün öğretmenleri temsil ediyorsunuz.
Cumhurbaşkanı olduğum günden bu yana neredeyse iki sene geçti. İki sene içerisinde iyi bir geleneği gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Her sene Kasım'ın 24'ünde Köşk'te buluşuyoruz, inşallah bundan sonra da buluşmaya devam edeceğiz.
Değerli Öğretmenler,
Mutlu, huzurlu, modern ve güçlü bir ülke olmanın yolu tabii ki eğitimden geçmektedir. Eğitim, kalkınma ve gelişmenin de ana unsurudur.
Küreselleşen dünyada, ülkenin geleceği, yeni nesillerin nitelikli bir eğitim alarak yetiştirilmelerine bağlıdır. Özellikle Türkiye gibi büyük genç nüfusa sahip olan bir ülkede eğitim, üzerinde durmamız gereken ve en büyük önceliği vermemez gereken bir alandır. Bu fırsattan istifade ederek bazı düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Genç nüfusumuz hiç şüphe yoktur ki, başarılı bir gelecek için ciddi bir potansiyel oluşturmaktadır. Bu güçlü potansiyelin verimli bir şekilde değerlendirilmesi, ülkemizin hedeflediği seviyeye ulaşmasını da sağlayacaktır. Bu da tabii mutlu ve müreffeh, güçlü bir Türkiye'dir.
Türkiye bu anlayışla eğitime daima büyük önem vermekte ve nitelikli eğitimi sürekli gündeminde tutmaktadır.
Eğitime bütçeden ayrılan kaynaklar son yıllarda artırılırken, okullaşma oranı da sevindirici bir şekilde giderek artmaktadır. Bu belki de son yıllardaki en büyük gurur kaynağımız olmalıdır, bütçede en büyük pay artık Milli Eğitim'e ayrılmaktadır. Daha önce başka bakanlıklar daha büyük pay almaktaydı bildiğiniz gibi.
2008-2009 eğitim-öğretim yılında okul sayısı yaklaşık 60 bine ulaşmış, öğrenci sayısı ise 21 milyonu aşmıştır. Bu büyük bir rakamdır, birçok devletin, birçok ülkenin nüfusundan daha büyük olan öğrenci sayısına sahibiz. Bu ayrıntılar tabii ki Türkiye'nin büyüklüğünü göstermekte ve bununla da gurur duymaktayız. Bu kadar öğrenci olunca ona göre de öğretmen sayısı olması gerekir, 760 bine yakın da öğretmenimiz vardır. Burada hemen Milli Eğitim Bakanımıza da Allah'tan kolaylıklar diliyorum, çünkü bütün bu büyük alanla uğraşmak onun görevleri arasındadır, kolaylıklar diliyorum kendisine.
Eğitimin fonksiyonlarını yerine getirmesi ve toplumsal gelişimin hız kazanması, her şeyden önce öğretmenlerin, yani sizlerin gayretlerine bağlıdır.
Eğitim sisteminin temel taşını oluşturan öğretmenlik, dünyanın her ülkesinde onurlu ve en itibarlı bir meslektir.
Bugün ne mutlu ki, ülkenin her köşesinde, sorumluluklarını sorunlarından üstün tutma anlayışıyla çalışan öğretmenlerimiz, üstün bir görev bilinci içerisindedir. Sizler Türkiye'nin farklı farklı illerinden geldiniz ve bu farklı illerimizin çok farklı özellikleri var. Kiminin coğrafi, kiminin iklim, kiminin sosyal, kiminin ekonomik şartlarından dolayı bazen avantajları, bazen zorlukları olan yerlerden geldiniz. Bütün bunları geride bırakıp büyük bir sorumluluk içerisinde evlatlarımızı yetiştirmekle meşgulsunüz.
Bu kutsal mesleğin temsilcileri, değeri hiçbir maddiyatla ölçülemeyecek kadar büyük fedakârlığın timsalidirler. Öğretmenlik esasen bu ülkeye, yeni nesillere adanmış bir hayatı da ifade etmektedir. Biraz önce söylediğim gibi memleketin en ücra köşelerinde büyük fedakarlıklarla hepiniz hizmet görüyorsunuz.
Ayrıca şunu da vurgulamak isterim ki: Yeni nesilleri, bu manada ülkenin geleceğini emanet ettiğimiz eğitimci ordumuzun varlığı, milletimize daima güven vermektedir.
Çocuk ve gençlerimizi; karakterli, ahlaklı, bilgili, ülkesine bağlı, vatansever, insanlara ve farklı düşüncelere saygılı, hoşgörülü, yeteneklerini geliştirebilen, düşünebilen, bilgiye ulaşabilen, çok okuyan, sorgulayan, özgür bireyler olarak yetiştirenler sizlersiniz. Yeni nesillere, geleceğimize şekil verenler sizlersiniz. Onun için Büyük Atatürk öğretmenlere seslenirken; "Öğretmenler, yeni nesiller sizlerin eseri olacaktır." derken aslında bunu ifade ediyordu.
Sizler, sıkıntılarla karşılaşsanız dahi, görev anlayışınızdan ve ideallerinizden taviz vermeden, büyük bir sevgi ve hizmet aşkıyla vazifenizi yapıyorsunuz. Sizleri gönülden bir kez tebrik ediyorum, şükranlarımı sunuyorum.
Gururla ifade etmek isterim ki, Türkiye Cumhuriyeti'nin 86 yılda geldiği seviye, tabii ki siz öğretmenlerimizin eseridir.
En büyük arzumuz, ülkemizin ve milletimizin daima yücelmesi, mutlu olması ve sonsuza dek var olmasıdır. Bunu da sizlerin hayata hazırladığınız genç beyinlerle, yetiştirdiğiniz nitelikli kuşaklarla başaracağımızdan şüphem de yoktur.
Sizlerin görevi hiç bitmeyecektir. Çünkü öğretmenlik, yaygın kabul gördüğü şekilde, bir "bilgelik mesleği"dir. Öğretmekten, yeni nesillere yol göstermekten hiçbir zaman vazgeçmeyeceğinizi de biliyoruz. Emekli bile olsanız bu göreviniz devam edecektir.
Kıymetli Öğretmenler,
Her zaman üzerinde durduğum bir konuyu bir kez daha vurgulamakta yarar görüyorum. Dünyamızda bilim ve teknolojideki yenilikler sayesinde hızlı değişimler yaşanmaktadır.
Ülkeler de, eğitim sistemlerini çağın gerekleri doğrultusunda gözden geçirmekte ve değişimlere uyum sağlamak amacıyla önemli adımlar atmaktadırlar.
Yaşadığımız çağ, bilgi kaynaklarına ulaşmayı kolaylaştırdığı gibi, sürekli yenilenmeyi ve bilgileri güncellemeyi zorunlu kılmaktadır. Bu durum, sizlerin sorumluluğunu şüphesiz bir kat daha artmaktadır.
Çünkü öğretmenler olarak sizler, öğrencilerinizden daha ileride olmak durumundasınız. Öğrenciler sizinle yarış halinde, bazen sizden daha önce ulaşabilmektedirler çeşitli bilgilere. Bugün enformasyon çağı onlara birçok imkanlar sunmakta ama, sizlerin onlardan daima önde olmanız gerekir. Bunun için de kendinizi daima yenilemeniz, öğrendiklerinizi yeni buluşlarla daha güçlü hale getirmeniz, bir taraftan öğretirken, bir taraftan yenilikleri öğrenerek takip etmeniz gerekmektedir. Bu aslında eminim ki sizlerin karşı karşıya olduğunuz ön önemli meselerden birisidir. Aslında bu sadece öğretmenlerin değil, şüphesiz ki hepimiz için geçerli olan bir unsurdur.
Üzerimizde çok büyük emeği bulunan siz öğretmenlerimizin hakkını tabii ki hiçbir zaman ödeyemeyiz.
Eğitimde kalitenin ve verimliliğin sürekli artması, sizlerin de sorumluluklarınızı layıkıyla yerine getirebilmeniz için, sunulan imkanların daha iyi olması gerekir.
Bu konuda kurumlarımıza, Hükümetimize, Bakanlığa, herkese muhakkak ki çok büyük görevler düşmektedir. Eminim ki Sayın Bakan sizlerin sorunlarını en yakından takip eden biri olarak, imkanlar nispetinde bunları halletmek için elinden gelen gayreti göstermektedir. Bu konuda şüphesiz ki ben de Cumhurbaşkanınız olarak, daima sizlerin daha iyi imkanlara kavuşmanız, sorunlarınızın sizler tarafından değil bizler tarafından çözümlenip, sizlere daha büyük bir şevkle öğretme imkanı sağlanmasına önem veriyorum.
Sözlerime son verirken; yarınlarımızı emanet ettiğimiz; sonsuz sevgi ve sabırla çalışan, güçlüklere gönül rızasıyla katlanan, bu kutsal mesleğe gönül vermiş tüm öğretmenlerimize, bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.
Sizin ve şahsınızda bütün öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutluyorum, ailelerinizle birlikte sağlıklı, mutlu ve başarılı bir hayat sürmenizi temenni ediyorum.
Geri döndüğünüzde başta tabii arkadaşlarınıza, yakınlarınıza, öğrencilerinize ve onların ailelerine en içten selamlarımı, muhabbetlerimi iletmenizi de sizden rica ediyorum.
Tekrar, bazılarınız uzaktan, bazılarınız yakından teşrif ettiğiniz için hepinize çok çok teşekkür ediyorum, başarılarınızın sonsuz olmasını temenni ediyorum. Bu vesileyle Hakkın rahmetine kavuşmuş bütün öğretmenleri, başta Başöğretmen Atatürk olmak üzere herkesi de rahmetle anıyorum. Tekrar hepinize hoşgeldiniz diyorum ve başarılar diliyorum."
Değerli Konuklar,
Ülkemizin gelişmesinde ve güçlenmesinde büyük payı bulunan siz kıymetli öğretmenlerimizle, 24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesiyle yine biraraya gelmekten eşim ve ben büyük bir mutluluk duyuyoruz.
Sözlerimin başında sevgiyle, fedakârlıkla çocuk ve gençlerimizi yetiştiren, ulvi gayretleriyle ülkemizi geleceğe hazırlayan tüm öğretmenlerimize, milletim ve devletim adına takdirlerimi ve teşekkürlerimi sunuyorum.
Öğretmenler Günü münasebetiyle bu faaliyeti Çankaya Köşkü'nde üçüncü kez gerçekleştiriyoruz. Devletimizin sizlere olan ilgisini, milletimizin minnet duygularını ve şükranlarımızı göstermek için bugün Türkiye'nin dört bir yanından sizleri buraya davet etmiş bulunuyorum. Hepinize bir kez daha hoşgeldiniz diyorum ve sizleri burada görmekten gerçekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Sizler sadece şahıslarınızı değil geldiğiniz illerdeki bütün öğretmenleri temsil ediyorsunuz.
Cumhurbaşkanı olduğum günden bu yana neredeyse iki sene geçti. İki sene içerisinde iyi bir geleneği gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Her sene Kasım'ın 24'ünde Köşk'te buluşuyoruz, inşallah bundan sonra da buluşmaya devam edeceğiz.
Değerli Öğretmenler,
Mutlu, huzurlu, modern ve güçlü bir ülke olmanın yolu tabii ki eğitimden geçmektedir. Eğitim, kalkınma ve gelişmenin de ana unsurudur.
Küreselleşen dünyada, ülkenin geleceği, yeni nesillerin nitelikli bir eğitim alarak yetiştirilmelerine bağlıdır. Özellikle Türkiye gibi büyük genç nüfusa sahip olan bir ülkede eğitim, üzerinde durmamız gereken ve en büyük önceliği vermemez gereken bir alandır. Bu fırsattan istifade ederek bazı düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Genç nüfusumuz hiç şüphe yoktur ki, başarılı bir gelecek için ciddi bir potansiyel oluşturmaktadır. Bu güçlü potansiyelin verimli bir şekilde değerlendirilmesi, ülkemizin hedeflediği seviyeye ulaşmasını da sağlayacaktır. Bu da tabii mutlu ve müreffeh, güçlü bir Türkiye'dir.
Türkiye bu anlayışla eğitime daima büyük önem vermekte ve nitelikli eğitimi sürekli gündeminde tutmaktadır.
Eğitime bütçeden ayrılan kaynaklar son yıllarda artırılırken, okullaşma oranı da sevindirici bir şekilde giderek artmaktadır. Bu belki de son yıllardaki en büyük gurur kaynağımız olmalıdır, bütçede en büyük pay artık Milli Eğitim'e ayrılmaktadır. Daha önce başka bakanlıklar daha büyük pay almaktaydı bildiğiniz gibi.
2008-2009 eğitim-öğretim yılında okul sayısı yaklaşık 60 bine ulaşmış, öğrenci sayısı ise 21 milyonu aşmıştır. Bu büyük bir rakamdır, birçok devletin, birçok ülkenin nüfusundan daha büyük olan öğrenci sayısına sahibiz. Bu ayrıntılar tabii ki Türkiye'nin büyüklüğünü göstermekte ve bununla da gurur duymaktayız. Bu kadar öğrenci olunca ona göre de öğretmen sayısı olması gerekir, 760 bine yakın da öğretmenimiz vardır. Burada hemen Milli Eğitim Bakanımıza da Allah'tan kolaylıklar diliyorum, çünkü bütün bu büyük alanla uğraşmak onun görevleri arasındadır, kolaylıklar diliyorum kendisine.
Eğitimin fonksiyonlarını yerine getirmesi ve toplumsal gelişimin hız kazanması, her şeyden önce öğretmenlerin, yani sizlerin gayretlerine bağlıdır.
Eğitim sisteminin temel taşını oluşturan öğretmenlik, dünyanın her ülkesinde onurlu ve en itibarlı bir meslektir.
Bugün ne mutlu ki, ülkenin her köşesinde, sorumluluklarını sorunlarından üstün tutma anlayışıyla çalışan öğretmenlerimiz, üstün bir görev bilinci içerisindedir. Sizler Türkiye'nin farklı farklı illerinden geldiniz ve bu farklı illerimizin çok farklı özellikleri var. Kiminin coğrafi, kiminin iklim, kiminin sosyal, kiminin ekonomik şartlarından dolayı bazen avantajları, bazen zorlukları olan yerlerden geldiniz. Bütün bunları geride bırakıp büyük bir sorumluluk içerisinde evlatlarımızı yetiştirmekle meşgulsunüz.
Bu kutsal mesleğin temsilcileri, değeri hiçbir maddiyatla ölçülemeyecek kadar büyük fedakârlığın timsalidirler. Öğretmenlik esasen bu ülkeye, yeni nesillere adanmış bir hayatı da ifade etmektedir. Biraz önce söylediğim gibi memleketin en ücra köşelerinde büyük fedakarlıklarla hepiniz hizmet görüyorsunuz.
Ayrıca şunu da vurgulamak isterim ki: Yeni nesilleri, bu manada ülkenin geleceğini emanet ettiğimiz eğitimci ordumuzun varlığı, milletimize daima güven vermektedir.
Çocuk ve gençlerimizi; karakterli, ahlaklı, bilgili, ülkesine bağlı, vatansever, insanlara ve farklı düşüncelere saygılı, hoşgörülü, yeteneklerini geliştirebilen, düşünebilen, bilgiye ulaşabilen, çok okuyan, sorgulayan, özgür bireyler olarak yetiştirenler sizlersiniz. Yeni nesillere, geleceğimize şekil verenler sizlersiniz. Onun için Büyük Atatürk öğretmenlere seslenirken; "Öğretmenler, yeni nesiller sizlerin eseri olacaktır." derken aslında bunu ifade ediyordu.
Sizler, sıkıntılarla karşılaşsanız dahi, görev anlayışınızdan ve ideallerinizden taviz vermeden, büyük bir sevgi ve hizmet aşkıyla vazifenizi yapıyorsunuz. Sizleri gönülden bir kez tebrik ediyorum, şükranlarımı sunuyorum.
Gururla ifade etmek isterim ki, Türkiye Cumhuriyeti'nin 86 yılda geldiği seviye, tabii ki siz öğretmenlerimizin eseridir.
En büyük arzumuz, ülkemizin ve milletimizin daima yücelmesi, mutlu olması ve sonsuza dek var olmasıdır. Bunu da sizlerin hayata hazırladığınız genç beyinlerle, yetiştirdiğiniz nitelikli kuşaklarla başaracağımızdan şüphem de yoktur.
Sizlerin görevi hiç bitmeyecektir. Çünkü öğretmenlik, yaygın kabul gördüğü şekilde, bir "bilgelik mesleği"dir. Öğretmekten, yeni nesillere yol göstermekten hiçbir zaman vazgeçmeyeceğinizi de biliyoruz. Emekli bile olsanız bu göreviniz devam edecektir.
Kıymetli Öğretmenler,
Her zaman üzerinde durduğum bir konuyu bir kez daha vurgulamakta yarar görüyorum. Dünyamızda bilim ve teknolojideki yenilikler sayesinde hızlı değişimler yaşanmaktadır.
Ülkeler de, eğitim sistemlerini çağın gerekleri doğrultusunda gözden geçirmekte ve değişimlere uyum sağlamak amacıyla önemli adımlar atmaktadırlar.
Yaşadığımız çağ, bilgi kaynaklarına ulaşmayı kolaylaştırdığı gibi, sürekli yenilenmeyi ve bilgileri güncellemeyi zorunlu kılmaktadır. Bu durum, sizlerin sorumluluğunu şüphesiz bir kat daha artmaktadır.
Çünkü öğretmenler olarak sizler, öğrencilerinizden daha ileride olmak durumundasınız. Öğrenciler sizinle yarış halinde, bazen sizden daha önce ulaşabilmektedirler çeşitli bilgilere. Bugün enformasyon çağı onlara birçok imkanlar sunmakta ama, sizlerin onlardan daima önde olmanız gerekir. Bunun için de kendinizi daima yenilemeniz, öğrendiklerinizi yeni buluşlarla daha güçlü hale getirmeniz, bir taraftan öğretirken, bir taraftan yenilikleri öğrenerek takip etmeniz gerekmektedir. Bu aslında eminim ki sizlerin karşı karşıya olduğunuz ön önemli meselerden birisidir. Aslında bu sadece öğretmenlerin değil, şüphesiz ki hepimiz için geçerli olan bir unsurdur.
Üzerimizde çok büyük emeği bulunan siz öğretmenlerimizin hakkını tabii ki hiçbir zaman ödeyemeyiz.
Eğitimde kalitenin ve verimliliğin sürekli artması, sizlerin de sorumluluklarınızı layıkıyla yerine getirebilmeniz için, sunulan imkanların daha iyi olması gerekir.
Bu konuda kurumlarımıza, Hükümetimize, Bakanlığa, herkese muhakkak ki çok büyük görevler düşmektedir. Eminim ki Sayın Bakan sizlerin sorunlarını en yakından takip eden biri olarak, imkanlar nispetinde bunları halletmek için elinden gelen gayreti göstermektedir. Bu konuda şüphesiz ki ben de Cumhurbaşkanınız olarak, daima sizlerin daha iyi imkanlara kavuşmanız, sorunlarınızın sizler tarafından değil bizler tarafından çözümlenip, sizlere daha büyük bir şevkle öğretme imkanı sağlanmasına önem veriyorum.
Sözlerime son verirken; yarınlarımızı emanet ettiğimiz; sonsuz sevgi ve sabırla çalışan, güçlüklere gönül rızasıyla katlanan, bu kutsal mesleğe gönül vermiş tüm öğretmenlerimize, bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.
Sizin ve şahsınızda bütün öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutluyorum, ailelerinizle birlikte sağlıklı, mutlu ve başarılı bir hayat sürmenizi temenni ediyorum.
Geri döndüğünüzde başta tabii arkadaşlarınıza, yakınlarınıza, öğrencilerinize ve onların ailelerine en içten selamlarımı, muhabbetlerimi iletmenizi de sizden rica ediyorum.
Tekrar, bazılarınız uzaktan, bazılarınız yakından teşrif ettiğiniz için hepinize çok çok teşekkür ediyorum, başarılarınızın sonsuz olmasını temenni ediyorum. Bu vesileyle Hakkın rahmetine kavuşmuş bütün öğretmenleri, başta Başöğretmen Atatürk olmak üzere herkesi de rahmetle anıyorum. Tekrar hepinize hoşgeldiniz diyorum ve başarılar diliyorum."
