Türkiye-Karadağ İş Forumu'nda Yaptıkları Konuşma
12.12.2009
Değerli Cumhurbaşkanı, Değerli Dostum,
Değerli Misafirler;
Bugün Karadağ'ı ziyaret eden ilk Türkiye Cumhurbaşkanı olmaktan ve bu ziyareti yaparken çok büyük bir iş adamı heyetiyle birlikte buraya gelmiş olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum ve bize gösterilen misafirperverliğe, konukseverliğe de teşekkür ediyorum.
Türk iş adamları için özellikle sesleniyorum: Değerli Dostum Sayın Cumhurbaşkanı ile 2005 yılında New York'ta ilk defa tanıştık. O zaman bana Karadağ'ın bağımsız olmak arzusunu söylemişti ve Türkiye'nin desteklemesi gerektiğini, çünkü tarihî bağlarımız olduğunu hep söylemişti. Kısa süre sonra Karadağ bağımsız oldu ve 3,5 sene içerisinde gerçekten kendini ispatladı ve Avrupa'da, dünyada saygın bir yer kazandı.
Karadağ 3,5 sene içerisinde sağlam adımlarla ilerliyor. Nüfus olarak küçük ama, şirin, coğrafi olarak çok cazip, turizm kapasitesi büyük olan bir ülke. NATO'ya üyelikte ilk adımı attı. Bizim "MAP" dediğimiz Anlaşmayı imzaladı; bizim de desteğimizle tabii.
Avrupa Birliği ile ilgili ilerlemeye başladı. Avrupa Birliği'ne vize muafiyeti var. Karadağlılar serbestçe Avrupa Birliği içerisinde gezebilirler. Bütün bunları, ülkenin geleceğinin çok parlak olduğunu söylemek için size anlatıyorum. Serbest piyasa ekonomisinin de kurallarını tam uyguluyorlar. Ayrıca Türkiye ile de çok tarihî dostluğunuz var. Eminim ki, bizim heyetimizin içinde de birçok kişinin ailevi bağları vardır burayla. Kaç kişi var bilmiyorum ama, muhakkak vardır.
Sayın Cumhurbaşkanı ve hükümet, Türk iş adamlarının buraya yatırım yapmalarını ve burada faaliyet göstermelerini çok samimi olarak çok arzu ediyorlar. Şimdi bu çok önemli bir şey. Yani demin ne dedi; "Sizi teşvik etmek için buradayız." dedi. Zaten bazı şirketlerimiz başlamış vaziyette. Bugün öğleden sonra da birisinin açılışını yapacağız, Gintaş'ın.
Sayın Cumhurbaşkanı'nın söylediği iki proje var, biri havaalanı, biri serbest bölge; deniz kenarında. Tabii lojistik için Avrupa'da önemli bir yer olabilir burası. Eminim televizyonlarda, yabancı televizyon kanallarında, Türkiye'de görüyorsunuzdur; Karadağ'ın verdiği turizmle ilgili reklamlarını, ilanlarını. Bu ülke turizm açısından büyük potansiyel taşıyor. Dolayısıyla otelcilik, turizm işletmeciliği, hizmet sektörü; bu konularda yatırım yapılabilecek bir ülke. Tabii ayrıca enerji konuları, ulaştırma konuları; bütün bunları, iş adamı gözüyle baktığınızda, en iyi şekilde değerlendireceğinize inanıyorum. Serbest Ticaret Anlaşması var, dün Ekonomik İşbirliği Anlaşması imzaladık. Nakliye anlaşmalarını, ulaştırma anlaşmalarını imzaladık. Bunlar sizin işinizi kolaylaştırıyor.
Siyasi açıdan en güzel ilişkilerimiz olan bu dost, kardeş ülkeyle, ekonomik ilişkilerimizi de en üst seviyeye çıkartmakta arzuluyuz. İnanıyorum ki bu ziyaretimiz güzel neticeler verecektir. Tekrar, bize gösterilen dostluğa çok çok teşekkür ediyorum.
Değerli Misafirler;
Bugün Karadağ'ı ziyaret eden ilk Türkiye Cumhurbaşkanı olmaktan ve bu ziyareti yaparken çok büyük bir iş adamı heyetiyle birlikte buraya gelmiş olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum ve bize gösterilen misafirperverliğe, konukseverliğe de teşekkür ediyorum.
Türk iş adamları için özellikle sesleniyorum: Değerli Dostum Sayın Cumhurbaşkanı ile 2005 yılında New York'ta ilk defa tanıştık. O zaman bana Karadağ'ın bağımsız olmak arzusunu söylemişti ve Türkiye'nin desteklemesi gerektiğini, çünkü tarihî bağlarımız olduğunu hep söylemişti. Kısa süre sonra Karadağ bağımsız oldu ve 3,5 sene içerisinde gerçekten kendini ispatladı ve Avrupa'da, dünyada saygın bir yer kazandı.
Karadağ 3,5 sene içerisinde sağlam adımlarla ilerliyor. Nüfus olarak küçük ama, şirin, coğrafi olarak çok cazip, turizm kapasitesi büyük olan bir ülke. NATO'ya üyelikte ilk adımı attı. Bizim "MAP" dediğimiz Anlaşmayı imzaladı; bizim de desteğimizle tabii.
Avrupa Birliği ile ilgili ilerlemeye başladı. Avrupa Birliği'ne vize muafiyeti var. Karadağlılar serbestçe Avrupa Birliği içerisinde gezebilirler. Bütün bunları, ülkenin geleceğinin çok parlak olduğunu söylemek için size anlatıyorum. Serbest piyasa ekonomisinin de kurallarını tam uyguluyorlar. Ayrıca Türkiye ile de çok tarihî dostluğunuz var. Eminim ki, bizim heyetimizin içinde de birçok kişinin ailevi bağları vardır burayla. Kaç kişi var bilmiyorum ama, muhakkak vardır.
Sayın Cumhurbaşkanı ve hükümet, Türk iş adamlarının buraya yatırım yapmalarını ve burada faaliyet göstermelerini çok samimi olarak çok arzu ediyorlar. Şimdi bu çok önemli bir şey. Yani demin ne dedi; "Sizi teşvik etmek için buradayız." dedi. Zaten bazı şirketlerimiz başlamış vaziyette. Bugün öğleden sonra da birisinin açılışını yapacağız, Gintaş'ın.
Sayın Cumhurbaşkanı'nın söylediği iki proje var, biri havaalanı, biri serbest bölge; deniz kenarında. Tabii lojistik için Avrupa'da önemli bir yer olabilir burası. Eminim televizyonlarda, yabancı televizyon kanallarında, Türkiye'de görüyorsunuzdur; Karadağ'ın verdiği turizmle ilgili reklamlarını, ilanlarını. Bu ülke turizm açısından büyük potansiyel taşıyor. Dolayısıyla otelcilik, turizm işletmeciliği, hizmet sektörü; bu konularda yatırım yapılabilecek bir ülke. Tabii ayrıca enerji konuları, ulaştırma konuları; bütün bunları, iş adamı gözüyle baktığınızda, en iyi şekilde değerlendireceğinize inanıyorum. Serbest Ticaret Anlaşması var, dün Ekonomik İşbirliği Anlaşması imzaladık. Nakliye anlaşmalarını, ulaştırma anlaşmalarını imzaladık. Bunlar sizin işinizi kolaylaştırıyor.
Siyasi açıdan en güzel ilişkilerimiz olan bu dost, kardeş ülkeyle, ekonomik ilişkilerimizi de en üst seviyeye çıkartmakta arzuluyuz. İnanıyorum ki bu ziyaretimiz güzel neticeler verecektir. Tekrar, bize gösterilen dostluğa çok çok teşekkür ediyorum.
