Değerli konuklar;
İdareciler Günü'nde bu itibarlı mesleğin, çok onurlu mesleğin değerli temsilcileriyle, sizlerle bir kez daha bir arada olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Ve şunun altını özellikle çiziyorum ki: Gayet bilinçli bir şekilde bugün aranızdayım. Geçen sefer de öyleydim. Çünkü mülki idare amirleri, yani "mülki erkan" deriz biz, devletin en temel taşlarısınız. Devlet çarkının çalışmasında, işlemesinde esas rol alan ve esas bu çarkı döndüren kişiler sizlersiniz. Sizin gücünüz, sizin etkinliğiniz, devlet çarkının da en güzel şekilde çalışmasını, kuralların en güzel şekilde uygulanmasını sağlar. Sıkıntılar varsa, sıkıntıların giderilmesinin, mutlulukların getirilmesinin altında görünen veya görünmeyen kahramanlar sizlersiniz. Onun için daima mülki idare amirlerimize çok önem verdim.
Bu mesleğin çok onurlu, çok şerefli ve gerçekten devletine yükünü çeken bir meslek olduğunu bildiğim için de bugün yine aranızdayım. Hepinize başarılar diliyorum.
Hizmeti geçmiş olan bütün değerli mülki erkana şükranlarımı sunuyorum, devletim adına. Ve bundan sonra da herkese başarılar diliyorum. Genç kaymakamlara ve onların arkadaşlarına hep başarılar diliyorum. Bu başarılarınıza yeni başarıları ekleyeceğinizden de eminim.
Milletimizin huzurlu, güvenli bir şekilde en ücra yerleşim yerlerinde bile yaşayabilmesi, hayatını sürdürebilmesi, işte bu devlet çarkını orada temsil eden sizler vasıtasıyla olmaktadır. Çünkü mülki idare amirleri, yani sizler, valiler, kaymakamlar, devletin ve hükümetin temsilcisi olarak bulunduğunuz yerde hizmet veriyorsunuz. Devletin diğer organlarında, diğer kurumlarındaki görevliler, oralarda herkes sizin maiyetiniz altında çalışıyorlar. Devletimizin güçlü bütün kurumları, hepsini şöyle gözümüzün önüne getirdiğinde, onların alt birimleri, hepsi; valiyseniz vilayette sizin altınızda, kaymakamsanız yine kaymakamlıkta sizin himayenizde çalışıyorlar. Dolayısıyla oralarda liderlik yapan, önderlik yapan sizlersiniz. Aynı zamanda halka da tabii ki, liderlik ve önderlik görevini yapıyorsunuz.
Bundan dolayı valilerimiz, kaymakamlarımız, onların yardımcıları ne kadar güçlü olursa; -güçlü derken yetenekleri, bilgileri, eğitim süreçleri ne kadar iyi olursa kendileri o kadar güçlü olacağı için- devlet çarkı da o kadar güçlü ve o iyi olacaktır.
Devletin politikaları, hükümetin yine politikaları, sizler vasıtasıyla uygulamaya geçmektedir. Güzel fikirler olabilir, güzel programlar yazılabilir, çok güzel niyetler de olunabilir ama, eğer uygulamada etkinlik söz konusu değilse, uygulamada başarı ortaya çıkmazsa; o zaman yine istenen netice alınamaz. Uygulamayı da gerçekleştirecekler sizler olduğunuz için, sizin başarınız devletimizin başarısı olacaktır.
Mülki idare amirlerimiz, yani valilerimiz, kaymakamlarımız, sadece kuralların işlemesini, devlet çarkının işlemesini, hukuki nizamın, otoritenin gösterilmesi açısından sorumluluk üstlenmiyorlar. Şüphesiz ki bunlar çok önemli sorumlulukları ve önemli görevleridir. Ama aynı zamanda devletin ilk kapısı yine kaymakamlardır ve valilerdir.
Dolayısıyla devlet dediğimiz büyük organı temsil edenler sizlersiniz ve halkımızın yüz yüze geldiği ve müşahhas olarak, somut olarak devleti gördüğü kişiler de sizlersiniz. Burada otoritenizi, gücünüzü gösterirken, diğer bir elinizle şefkatinizi, sevginizi ve halka olan saygınızı da yine göstermek, sizin en büyük sorumluluklarınızdan biridir.
Özellikle şunun altını çok çizmek istiyorum bugünlerde: Terörle mücadele edildiği bir dönemde halkı kucaklamak, halka daha çok saygı göstermek, halka sevgiyle, şefkatle bakabilmek, yine sizin vasıtanızla olacaktır. Çeşitli yanlışlar, hatalar varsa, vicdanlara ters gelen çeşitli uygulamalar varsa, bunları yok edecek, bunları kaldıracak ve hiç kimseye dışlanmışlık duygusunu hissettirmeyecek olanlar, yine kaymakamlarımızdır, valilerimizdir, mülki erkandır. Bu bakımdan çok sorumlu ve çok şerefli bir görevi yapıyorsunuz.
Hiç kimse ülkesinde kendisini garip hissetmeyecekse, herkesin ülkesine olan bağlılığı, aidiyet duyguları sağlamlaştırılacaksa, bu yine sizin elinizle olacaktır. Dolayısıyla valilerimize, kaymakamlarımıza inanılmaz görev düşmektedir.
Halkımız, devletinin gücünün ve devletinin şefkatinin lezzetini, kendisinin yalnız olmadığını sizin vasıtanızla hissedecektir. Eğer bu konularda bir yanlış uygulama varsa da; o zaman bunun açtığı büyük sorunlar, bunlar da tabii ki maalesef hatalar olarak kalacaktır.
Bundan dolayı ben özellikle valilerimizin, kaymakamlarımızın görevlerinin çok olduğunun altını bir kez daha çizmek istiyorum. Sizler muhakkak ki bunu biliyorsunuz. Hayatınız boyunca gecesi, gündüzü olmayan insanlarsınız. Mesai anlamı, mesai kavramı olmayan insanlarsınız. Bulunduğunuz yerin sorumlusu sizsiniz. Bu, kazaysa kazanın, il ise ilin sorumlusu sizlersiniz. Yeri geldiğinde hesap verecek olan insanlar sizlersiniz. Herhangi bir yerde bir sorun, bir problem duyduğumuzda ilk aradığımız kişiler, kaymakamlar ve valilerimizdir. İlk haberler sizlere gelecektir ve sizlerden bize sağlıklı haberler ulaşacaktır.
Bu bakımdan, valiler ve kaymakamlar, gerçekten devlet çarkının en temel sorumlularıdır ve en temel taşlarıdır. Tabii ki bütün bu çalışmalar yapılırken, modern anlamda yönetim anlayışını uygulamak, modern anlamda halkla teması gerçekleştirmek; bunlar sizin gücünüze yine güç katacaktır. Şeffaflık, eşitlik, hesap verebilirlik; bütün bunlar iltiması yok edecektir, bütün bunlar rüşveti yok edecektir, adaletsizliği yok edecektir, varsa zulmü yok edecektir. Çünkü herkes bir gün hesap verebileceğinden başında emin olacaktır. Her şey de şeffaf olduğu için, varsa bir yanlış ortaya çıkacaktır ve görünecektir.
Bundan dolayı, demokratik standartlarımızın giderek yükseltilmesi, hukuk anlayışımızın giderek modernleştirilmesi, temel hak ve hürriyetlerin, özgürlüklerin giderek daha çok güvence altına alınması ve yanlışlar varsa da yanlışların hesaplarının verilmesinin uygulanmaya başlanması; eminim ki devlet çarkını çok daha iyi işletecektir.
Bütün bunların en iyi şekilde olabilmesi için tabii ki eğitim çok önemli. Bu mesleğin eğitimi de kaymakamlıktan geçtiğine göre, esas kaymakamların seçimi, onların çok objektif kriterlerden geçerek değerlendirilmesi, çok vasıflı hale gelmesi en önemli unsurlardan birisidir. Bu konuyu da yakından takip ediyorum ve gerçekten gurur duyuyorum. Özellikle genç kaymakamların aldığı eğitimi, içeride, dışarıda çok sağlam bir eğitim seviyesinden geçtiklerini yakinen biliyorum. Onun için beklentimiz gerçekten çok büyüktür. Burada gördüğümüz örnekler, aslında onların arasından seçilmiş birkaçıdır. Ama daha önceki görevlerim icabı da, Türkiye'yi dolaştığımda, gerek ilçelerimize gittiğimde, gerek illerimizi ziyaret ettiğimde; kaymakamlarımızın, valilerimizin otoriteleri, işlerine hakimiyetleriyle ve vâkıf olmalarıyla daima hep gurur duymuşumdur, bundan sonra da hep gurur duymaya devam edeceğim.
Sizin göreviniz sadece hukuk, idarecilik, yöneticilik değil; sizin göreviniz aynı zamanda kalkınmayla ilgili konularda, bir beldenin, bir ilin kalkınması, gelişmesi, ekonomik sorunlarının çözümü, oranın cazip bir hale gelip yatırım merkezi haline dönüştürülmesi, turizm merkezi haline gelmesi; bunların yine öncüleri valiler ve kaymakamlardır.
O açıdan halkla beraber olmak, bulunduğunuz ilin veya ilçenin önde gelen dinamiklerini harekete geçirebilmek, onları kucaklayabilmek, yine sizin kabiliyetinizle ilgili bir konudur. Belki geçen seneki buluşmamızda da söylemiş olabilirim. Ziyaret ettiğim illerde başarı varsa, bu başarı, başta ilin valisi ve valinin liderliğinde ilin diğer önemli kurumlarının; belediyesinin, komutanların, rektörlerin, hâkimlerin, savcıların, ilin önde gelen büyük işadamlarının; -ki bunların hepsini toplasanız 20-30'u geçmez- bunların arasında oluşturulan ahenkten kaynaklanmaktadır. Bu ahengi hangi il oluşturduysa, hangi vali bu işte gerçekten başarılı olduysa ve herkesi bir araya getirebildiyse, o ilde inanılmaz güzel işler olmaktadır. Bundan dolayı ben valilerimizin ve kaymakamlarımızın her türlü desteğe layık olduklarına inanıyorum.
İşte onun için de bugün bir kez daha aranızdayım, bu desteği Devlet Başkanı olarak bir kez daha göstermek için buradayım ve başarılarınızdan emin olduğum için buradayım.
"Bu meslek geceli, gündüzlü bir meslektir" dedim. Bu mesleğin -biraz önce tecrübeden gelen değerli valilerin söylediği gibi- gecesi, gündüzü yoktur ve bu meslekte resmen bir sorumluluğu olmadığı halde eşlerin de çok büyük sorumluluğu vardır, yükü vardır. Çocuklarınızı ihmal edersiniz; bütün ilin ve ilçenin çocuklarını sahiplenmek için. Eminim ki, Türk halkı kadirşinastır ve sizin bu gayretlerinizi, sizin bu fedakarlıklarınızı da en iyi şekilde takdir etmektedir ve sizin başarılarınızla da daima kıvanç duymaktadır.
Ben bir kez daha hepinize tebriklerimi sunuyorum. Özellikle hizmeti geçmiş olan değerli valilere; milletimize, devletimize sundukları bütün emeklerinden dolayı şükranlarımı, görevdeki bütün valilere, kaymakamlara ve diğer bütün idarecilere de başarı dileklerimi tekrarlıyorum.
Bu toplantıları organize edip, bu havanın oluşmasına katkısı olan İdareciler Derneği'ne de, Sayın Vali'ye de, Sayın Bedük'e de teşekkürlerimi sunuyorum. İnanıyorum ki; bu şekilde takdirlerin ifade edilmesi, başarılara başarılar katacaktır. Çünkü marifet de iltifata tâbidir. Yapılan işler tanınırsa, yapılan işler takdir edilirse, bunu yenileri takip edecektir.
Tekrar hepinize başarılar diliyorum. Sağolun.