Değerli Misafirler,
Bugün çok güzel faaliyetlerde bulunduk. Çok hayırlı işler yaptığımıza inanıyorum. Şimdi açtığımız Yunus Emre Kültür Merkezi bu hayırlı işler içerisinde, çok ileride de takdir edilecek bir faaliyettir. Buna özellikle çok önem veriyorum. Çünkü Yunus Emre Kültür Merkezlerinin kurulmasıyla ilgili Dışişleri Bakanı olduğum dönemde de, o zamanki Kültür Bakanı Sayın Atilla Koç'la beraber çok çalışmıştık. Bunun kanununu Meclis'ten geçirdikten sonra vakıf kuruldu.
Dün Türk Akademisi'nde yaptığım konuşmada değindiğim gibi; kendi dilimizi, kendi kültürümüzü, kendi geleneklerimizi, tüm bunları sadece biz yaşamamalıyız, yaşatmalıyız ve yaymalıyız da. Kendi kültürümüzü kendi dilimizi, kendi tarihimizi çok iyi bildikten sonra, dünyada ne kadar kültür varsa, ne kadar çeşitlilik varsa, onlarla karşılaşmaktan, tanışmaktan, beraber olmaktan da hiç çekinmememiz gerekir.
Yunus Emre Kültür Merkezi burada Türkçe'yi öğretecek. Biraz önce Başkan söyledi, Saraybosna'da açıldı, Tiran'da açıldı, Kahire'de açıldı, Üsküp'de açıldı. Şimdi sırada Köln var, Berlin var, Paris var, Moskova var, Şam var, Londra var. Bunları konuştuk, bunların hepsi planlı ve tertipli bir şekilde gerçekleştiriliyor. Bu kadar coğrafyaya yayılmış, Balkanlarda bu kadar iz bırakmış, oralarda bu kadar hutbeler bırakmış, minareler bırakmış, köprüler bırakmış bir geçmişimiz varken, onlar ayakta dururken; oralarda Türkçe öğrenmek isteyenlere, Türkiye'yi öğrenmek isteyenlere, biz Yunus Emre Kültür Merkezleri vasıtasıyla Türkçe'yi öğreteceğiz. Nerede açıldıysa, kapasite yetmiyor, öyle mi? O kadar müracaat var ki her yerde, yeni yeni sınıflar açıyorlar ve yetişmiyor. Büyük bir ilgi var Türkçe'ye ve Türkiye'yi daha yakından tanımaya. Eskiden biz bunları büyükelçiliklerimizde, kültür müşavirleri vasıtasıyla yapardık ve yetişilmezdi. Şimdi çok derli ve toplu şekilde yapılıyor.
Büyük devletlerin hep bu tip faaliyetleri vardır. British Council İngilizlerin, Cervantes Vakfı İspanyolların, Goethe Enstitüsü Almanların, hepsinin vardır. Şimdi Türkiye olarak Yunus Emre Kültür merkezleri vasıtasıyla, bütün dünyaya kendi kültürümüzü, dilimizi yayma faaliyetlerini düzenli bir şekilde yapacağız. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Ve biraz önce saydığımız programımızda olan, hedefimiz olan diğer merkezlerde de en kısa süre içerisinde açılışların yapılacağını umuyorum. Bunun için arkadaşlarımız gayet kararlı bir şekilde çalışıyorlar. Devletimiz de her türlü imkanı bu konuda veriyor. Tabii ki Kazak yöneticilerine bir kez daha teşekkür etmek istiyorum, bu faaliyete fırsat verdikleri için. Şüphesiz ki bu güzel mekân, buradaki faaliyetleri daha kolaylaştıracaktır. Kültür Bakanlığına, Milli Eğitim Bakanlığına, Turizm Bakanlığına ve tabii ki Sayın Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbeyev'e tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Hayırlı olsun bu faaliyet.