Kazakistan Türk Lisesi'nde Yaptıkları Konuşma
26.05.2010
Değerli Misafirler,
Değerli Konuklar,
Değerli Öğrenciler, Küçükler;
Bugün faaliyetlerimizi çok güzel bir şekilde noktalayarak Türkiye'ye dönmek üzereyiz. Bu okul gerçekten herkesin takdirini kazanmış Türk - Kazak işbirliğinin en nadide, güzel örneklerinden birisidir. Eğitim sahasına ne kadar önem verdiğimizi herkes yakından bilmektedir. Otuza yakın Türk okulunun Kazakistan'da bulunması, yine 3 tane üniversitenin Kazakistan'da bulunması Türkiye ile Kazakistan arasında eğitim konusundaki faaliyetlerin yoğunluğunu ve güçlülüğünü göstermektedir. Bir taraftan devlet okulları, bir taraftan Türk - Kazak işbirliğine, dostluğuna gönül vermiş vatandaşlarımızın büyük gayretleriyle, çok özverili çalışmalarıyla gerçekleşen okullar; -ki bu onlardan birisidir- bunların hepsiyse iftihar ediyoruz. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu okula daha önce de gelmiştim. O zaman küçüktü, şimdi büyümüş, gelişmiş, yeni yeni branşlar, yeni yeni ekler ilave edilmiş; bütün bunlardan büyük bir memnuniyet duydum.
Bildiğiniz gibi Kazakistan'a adımımızı attığımızda önce Türkistan'a gidip yine bir eğitim faaliyetinde, Türk - Kazak Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi'nde temaslarıma başlamıştım. Daha sonra Astana'ya geldik, dün resmi görüşmelerimizi yaptık. Bugün sabah yine resmi görüşmelerimiz çerçevesinde Millet Meclisi, Senato, onları ziyaret ettim, ortak toplantılarında hitap ettim ve bir fuar ziyaretinde bulunduk. Daha sonra büyük bir kadirşinaslık örneği gösterdi Kazakistan; güzel bir mevkide Türk Büyükelçiliğine yakın bir yerde Atatürk heykeli yapıldı. Sayın Nazarbayev giderek oranın açılışını yapmıştı, biz de bugün ziyaret ettik. Bu vesileyle şunu da ifade etmek isterim: Ankara'da da biz güzel bir yere Sayın Nazarbayev'in bir büstünü koyacağız. Bunu da ilk defa burada duyuruyorum.
Bütün bunlar Türk - Kazak dostluğunun, kardeşliğinin ne kadar köklü olduğunu ama, ne kadar geleceğinin de güçlü olduğunu göstermektedir. Geçmişin, kökün güçlü olduğu bellidir. Çünkü hepimizin ata yurdu buralar. Hepimizin büyük ataları, bizim inançlarımızı, manevi değerlerimizi yoğuran Hoca Ahmet Yesevi'ler, büyük alimler hep buralardan gelmişlerdir. Daha da eskiye giderseniz yurdumuz buralar, Türkler buralardan batıya doğru yürüdü. Dolayısıyla geçmişimizden bir şüphemiz yok. Geleceğimizden de artık bir şüphemiz yok. Çünkü, işte bu okullar, üniversiteler, karşılıklı faaliyetler sayesinde güçlü bir şekilde geleceği de inşa ediyoruz. Ne güzel ki bu okuldaki küçük çocuklar, -bunlar geleceğin büyükleri- hem Türkçe konuşacaklar hem Kazakça konuşacaklar. Bunun yanında Rusça, İngilizce de bilecekler. Bundan mükemmel bir eğitim programı olamaz. Bununla hem Kazak yöneticileri hem Türk yöneticileri olarak hep iftihar ediyoruz, sizlere başarılar diliyoruz. Sizin başarılarınız bizim daima kıvanç duyacağımız, daima alkışlayacağımız çok güzel faaliyetler olacaktır. Onun için bir kez daha emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Sizleri tebrik ediyorum ve başarılarınızın devamını diliyorum, sağ olun.
Değerli Konuklar,
Değerli Öğrenciler, Küçükler;
Bugün faaliyetlerimizi çok güzel bir şekilde noktalayarak Türkiye'ye dönmek üzereyiz. Bu okul gerçekten herkesin takdirini kazanmış Türk - Kazak işbirliğinin en nadide, güzel örneklerinden birisidir. Eğitim sahasına ne kadar önem verdiğimizi herkes yakından bilmektedir. Otuza yakın Türk okulunun Kazakistan'da bulunması, yine 3 tane üniversitenin Kazakistan'da bulunması Türkiye ile Kazakistan arasında eğitim konusundaki faaliyetlerin yoğunluğunu ve güçlülüğünü göstermektedir. Bir taraftan devlet okulları, bir taraftan Türk - Kazak işbirliğine, dostluğuna gönül vermiş vatandaşlarımızın büyük gayretleriyle, çok özverili çalışmalarıyla gerçekleşen okullar; -ki bu onlardan birisidir- bunların hepsiyse iftihar ediyoruz. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu okula daha önce de gelmiştim. O zaman küçüktü, şimdi büyümüş, gelişmiş, yeni yeni branşlar, yeni yeni ekler ilave edilmiş; bütün bunlardan büyük bir memnuniyet duydum.
Bildiğiniz gibi Kazakistan'a adımımızı attığımızda önce Türkistan'a gidip yine bir eğitim faaliyetinde, Türk - Kazak Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi'nde temaslarıma başlamıştım. Daha sonra Astana'ya geldik, dün resmi görüşmelerimizi yaptık. Bugün sabah yine resmi görüşmelerimiz çerçevesinde Millet Meclisi, Senato, onları ziyaret ettim, ortak toplantılarında hitap ettim ve bir fuar ziyaretinde bulunduk. Daha sonra büyük bir kadirşinaslık örneği gösterdi Kazakistan; güzel bir mevkide Türk Büyükelçiliğine yakın bir yerde Atatürk heykeli yapıldı. Sayın Nazarbayev giderek oranın açılışını yapmıştı, biz de bugün ziyaret ettik. Bu vesileyle şunu da ifade etmek isterim: Ankara'da da biz güzel bir yere Sayın Nazarbayev'in bir büstünü koyacağız. Bunu da ilk defa burada duyuruyorum.
Bütün bunlar Türk - Kazak dostluğunun, kardeşliğinin ne kadar köklü olduğunu ama, ne kadar geleceğinin de güçlü olduğunu göstermektedir. Geçmişin, kökün güçlü olduğu bellidir. Çünkü hepimizin ata yurdu buralar. Hepimizin büyük ataları, bizim inançlarımızı, manevi değerlerimizi yoğuran Hoca Ahmet Yesevi'ler, büyük alimler hep buralardan gelmişlerdir. Daha da eskiye giderseniz yurdumuz buralar, Türkler buralardan batıya doğru yürüdü. Dolayısıyla geçmişimizden bir şüphemiz yok. Geleceğimizden de artık bir şüphemiz yok. Çünkü, işte bu okullar, üniversiteler, karşılıklı faaliyetler sayesinde güçlü bir şekilde geleceği de inşa ediyoruz. Ne güzel ki bu okuldaki küçük çocuklar, -bunlar geleceğin büyükleri- hem Türkçe konuşacaklar hem Kazakça konuşacaklar. Bunun yanında Rusça, İngilizce de bilecekler. Bundan mükemmel bir eğitim programı olamaz. Bununla hem Kazak yöneticileri hem Türk yöneticileri olarak hep iftihar ediyoruz, sizlere başarılar diliyoruz. Sizin başarılarınız bizim daima kıvanç duyacağımız, daima alkışlayacağımız çok güzel faaliyetler olacaktır. Onun için bir kez daha emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Sizleri tebrik ediyorum ve başarılarınızın devamını diliyorum, sağ olun.
