Değerli Konuklar,
Bugün gerçekten mutluyuz. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliğinin Astana'da yeni binasının açılışını yapıyoruz. Bildiğiniz gibi Kazakistan bağımsızlığını kazanır kazanmaz, 1 saat sonra Kazakistan'ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke, Türkiye Cumhuriyeti olmuştur. Zaten uzun yıllar, Sovyetler Birliği zamanında belki çok yakın ilişkimiz, temasımız olmuyordu ama, bütün bu Türk ruhuyla kalpten, gönülden bağımızı daima sıkı muhafaza ediyorduk. Ve bir gün buradaki bütün kardeş cumhuriyetlerin bağımsızlığının gerçekleşeceğini bekliyorduk. Nihayet Kazakistan bağımsız olunca, Türkmenistan bağımsız olunca, Kırgızistan bağımsız olunca, Azerbaycan bağımsız olunca, Özbekistan bağımsız olunca, bunları anında ilk tanıyan ülke Türkiye Cumhuriyeti oldu.
O zaman Kazakistan'ın başkenti Almatı idi. Almatı tabii büyük bir şehir, hepiniz biliyorsunuz. Yalnız Almatı coğrafi olarak Kazakistan'ın çok güneyinde kalan bir şehir. Başkentin, Kazakistan'ın tamamına hitap etmesi ve Kazakistan'ın tamamını kucaklayabilmesi için Astana'ya taşınmasını o zaman Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev çok arzu etti. Ve o zor kararı verdi ve burası Başkent ilan edildi. Burası bir bozkırdı. Daha sonra, gördüğünüz gibi işte Astana ortaya çıktı.
Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği uzun süre Almatı'da kaldı. Doğrusu Dışişleri Bakanı olduğum dönümde de oradaydı ve buna hiç gönlüm razı olmuyordu. Çünkü bizden önce birçok ülkenin büyükelçiliği buraya gelmişti ve bizzat Başkentte, burada faaliyet gösteriyordu. O zaman kararlar aldık, bu güzel arsayı temin ettik ve buraya bu güzel binaların ileride tekrar ihtiyaç duyulmayacak bir şekilde yapılması için projeler hazırlandı ve nihayet bugün açılışını yapıyoruz. Bundan gerçekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Çünkü burası Başkentken bizim büyükelçimizin Almatı'da, başka bir kentte durması doğru değildi, mümkün değildi. Üstelik orada kalan birkaç büyükelçilikten birisi olarak biz kalmıştık ki bu bize hiç yakışmıyordu.
Bugün gerçekten çok sevinçliyim, artık büyükelçilerimiz burada, en güzel şekilde hizmet verecek. Burada nasıl Astana'nın büyük bir kısmını, yüzde 60'ını Türk müteahhitleri yaptıysa, Türk Büyükelçiliğimizi de, burayı da bir Türk müteahhidi yaptı. Dolayısıyla emeği geçen herkese teşekkür ediyorum, tebrik ediyorum. Ve burada büyükelçilerimizin, diplomatlarımızın, ataşelerimizin, bütün mensuplarımızın canı gönülden, büyük bir gönül rahatlığı içerisinde, şevkle Türk-Kazak kardeşliğinin daha da güçlenmesi, daha da derinleşmesi için var güçleriyle çalışacaklarına eminim. Hepsine başarılar diliyorum. Bu binamız hayırlı olsun, uğurlu olsun.