11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül deprem felaketinin derinden yaşandığı illerin başında gelen Hatay’a bir ziyaret gerçekleştirdi. Kente gelmeden önce Adana’da Dışişleri Bakanlığı Koordinatör Büyükelçisi Murat Esenli tarafından karşılanan Abdullah Gül, ardından İskenderun’a geçti. Gül, ilk olarak tarihi kaymakamlık binasında Kaymakam Murat Sefa Demiryürek ve Belediye Başkanı Fatih Tosyalı ile bir araya geldi. Yaşanan afetle mücadele konusunda kendilerinden bilgi alan Gül, yaşandığı andan itibaren gelişmeleri üzüntüyle yakından takip ettiğini ve hayatını kaybedenlere başsağlığı, yaralılara da acil şifalar dilediğini belirtti. Depremin yaralarını ülke olarak hep birlikte saracağımızı dile getiren Gül, bu konuda sivil toplum gönülleri, kamu görevlileri ve karar alıcılar olarak tek yürek olunması gerektiğinin altını çizdi. Böylesi bir birliktelik sayesinde bundan bilinçli bir şekilde şehirlerimizi yeniden inşa edebileceğimizi vurguladı. Bir sanayi ve liman şehri olan İskenderun’un eskisinden daha sağlam hale gelebilmesi için elele verilmesi gerektiğini dile getiren Gül ardından Gelişim Hastanesi’ne geçerek, hastane avlusunda depremzedeler ve hastane personeliyle bir araya geldi ve onlarla üzüntülülerini yürekten paylaştığını dile getirdi. Gül, hastane sahibi Metin Yıldız’dan depremin ilk anından itibaren yapılan sağlık müdahaleleri ve bundan sonraki planlamalar hakkında bilgi aldı. Hastane başhekimi ve ilgili sağlık çalışanları da Abdullah Gül’e hastanenin çalışmaları hakkında bilgi aktardılar.
İskenderun’dan yerinde incelemeler yapmak üzere Hatay’a geçen 11. Cumhurbaşkanı Gül’e, Afetle Mücadele Koordinasyon Merkezi’nde Hatay Valisi Rahmi Doğan ve AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman’dan deprem sonrası yapılan çalışmalar hakkında brifing verdi. Gül, Vali Doğan ve Milletvekili Yayman’a taziyelerini ileterek koordinasyon merkezinden ayrıldı. Daha sonra Orhanlı Çadır Kent Alanı’nda depremzedelerle bir araya gelen Gül, yaptığı konuşmada, görülmemiş büyük bir afetle karşı karşıya kalındığını dile getirdi.
Arama kurtarma çalışmalarına katılan yerli, yabancı herkese teşekkür eden Gül, "Devletin bütün kademeleri, görevlileri, belediyeler, sivil toplum örgütleri, vatandaşlarımız kişisel olarak, bireysel olarak herkes böyle bir acıyı dindirebilmek için elinden geleni yaptı. Herkes koşturdu. Şüphesiz ki eksikler, noksanlar, bunlar hep var. Bunların çok samimiyetle gözden geçirilip bir daha olmaması için tedbirlerin alınması gerekiyor. Eminim ki bunlar da en iyi şekilde yapılacaktır" dedi.
Abdullah Gül, her şeyin seferber edildiğini anlatarak, “Bunlar yapılırken diğer yandan da bilim adamları, insanları zaten dikkat çekiyorlar. Televizyonlarda özellikle depremle ilgili uzmanlar büyük bir bilinç oluşturuyor. Bunların hiç unutulmaması gerekiyor ve Türkiye’nin birinci önceliğinin, en büyük projenin ilerideki depremlere hazırlık olması gerektiğini unutmamamız gerekiyor. Şehirleri muhtemel bir depreme karşı hazırlıklı hale getirmeliyiz. Eğer bu olmazsa bu acıları tekrar yaşarız ki bu da doğrusu asla affedilmez, hiç yakışmaz.” ifadelerini kullandı.
Hatay’ın sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en eski yerleşim merkezlerinden biri olduğunu belirten Gül, “Bizim için de çok zengin bir yer. Kültürel miras olarak burası depremin yaralarını sararken, yeniden bu şehirleri inşa ederken o kimliklerin de kaybolup gitmesine müsaade etmemek gerekir. Onun için bunu gerçekten bilen insanlarla yapmak gerekir.” değerlendirmesinde bulundu.
Programın devamında Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’la bir araya gelen Abdullah Gül, Savaş’a taziyelerini ileterek geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Savaş’ın kendisinden Belediye’nin yürüttüğü çalışmalarla ilgili bilgi aldı. Ardından dünyada ilk aydınlatılan cadde olan Kurtuluş Caddesi’ni ziyaret eden Gül, Hatay’ın turistik ve ticaret merkezi olan bu tarihi bölümündeki büyük yıkımı yerinde inceledi. Habib-i Neccar Camii dahil çok sayıda tarihi binanın hasar gördüğüne, Hatay’ın tarihi meclisinin büyük ölçüde yıkıldığına şahit olan Gül, şehrin kültürel kimliğinin aslına uygun bir şekilde yeniden inşaasının çok önemli olduğunu önemle vurguladı.