Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) iftar yemeğine ve TOBB’da 10. ve 20. yılını dolduran üyelere hizmet şeref belgesi ve plaket törenine katıldı. Cumhurbaşkanlığı görevi süresince Türk iş adamlarının 35 milyar dolarlık iş alımına vesile ve destek olmaktan mutluluk duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, “Siz gücünüzü ve kabiliyetiniz gösterdiniz, biz de arkanızda durduk ve neticede Türkiye kazandı” dedi. Cumhurbaşkanı Gül, ayrıca, millete hizmet etmeyi en asil ve mukaddes bir görev olarak gördüğünü ve bundan sonra da hizmet etmeye devam edeceğini kaydetti.
İftar yemeğinin gerçekleştiği TOBB İkiz Kulelere gelişinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ile TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu karşıladı. İftar yemeğinin ardından Gümrük ve Ticaret Bakanı Yazıcı ile TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu birer konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Gül de törende yaptığı konuşmada, Türkiye’nin en büyük sivil kurumu olan TOBB’da Türk müteşebbislerinin temsilcileriyle iftar yapıp hasbihal etmekten büyük mutluluk duyduğunu belirterek, Ramazan’ın bütün bölge ve tüm insanlar için huzura vesile olmasını temennisini dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Gül, bugün rahat bir şekilde dışarıdaki nefis Ankara havasında iftar açtıklarını kaydederek, “Gerek Türkiye içerisinde, gerek Türkiye’nin çevresinde ne kadar zorluklar içerisinde olan insanlar olduğunu eminim hepimiz de hatırımızda tuttuk. Dolayısıyla onların da ağzının tatlı olması hepimizin en büyük arzusu çünkü bizim mutlu olmamız çevremizdeki insanların da mutlu olmasıyla ilgili. Bundan dolayı Türkiye olarak hep beraber şüphesiz ki elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” dedi.
Başbakan olduğu 2002 yılından itibaren, Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı olduğu yedi yıl boyunca iş adamlarıyla her vesileyle beraber olduklarını ve Türk özel sektörlerinin geleceğini, sektörün problemlerini konuştuklarını ve yaptığı bütün ziyaretlerde büyük uçaklarda beraber gittiklerini ve gidilen her yerde hep iş konseyi toplantıları yaparak, o ülkenin de iş dünyasıyla yalnızca siyaset değil, ticaret yatırım ve yeni imkânları konuştuklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, iş adamlarına önemli görevler verdiklerini, bir bakıma diplomasi yaptırdıklarını da söyledi.
GAZZE’DEKİ KATLİAMLAR
Konuşmasında Cumhurbaşkanı Gül, “Filistin’de Filistin-İsrail barışını nasıl temin edebiliriz diye bir taraftan Dışişleri, bir taraftan Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak uğraşırken, Türk özel teşebbüsünü de sizin vasıtanızla devreye soktuk. Gazze’ye hep beraber gittik sizlerle ve Gazze'de büyük bir sanayi bölgesi teslim alıp orayı Odalar Birliği olarak sizin çalıştırmanızı ve Filistinlilere iş imkânı, üretim imkânı sağlamanızı temin etmek için bu görevi verdik. Buna siz başladınız ama maalesef ortaya çıkan yeni durum, saldırılar, Gazze'nin yerle bir edilmesi, binlerce Filistinlinin katledilmesi bu imkânı gerçekleştirmeyi mümkün kılmadı. Ama bundan yine vazgeçmedik. Bu sefer sizden Filistin'in diğer yanında, Cenin’de aynı şekilde bir sanayi bölgesi kurmanızı istedik ve bununla ilgili faaliyetlerinizi yaptınız ve bildiğim kadarıyla bununla ilgili önemli bir adım da atıldı 10 milyon doları transfer ettiniz. Bütün bunlar dünyada birçok ülkenin yapmak isteyip de yapamadığı konulardı” dedi.
Odalar Birliği’nin sadece mensuplarının zenginleşmesi, sadece onların problemleri için değil, Türkiye'nin dertleri ve aynı zamanda Türkiye'nin dostlarının meseleleriyle de yakın ilgilendiklerini belirten Cumhurbaşkanı Gül sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunları hep beraber yaptık. Hatta öyle oldu ki Türkiye dışındaki işlerinizi hep beraber takip ettik. Sadece bir projeyi Türk iş adamlarına almak için gittiğimiz ülkeler oldu. Telefon ettiğimiz krallar emirler, sultanlar, cumhurbaşkanları, yazdığımız mektuplar... Ve neticede siz kazandınız, Türkiye kazandı sizin sayenizde.”
TÜRK İŞ ADAMLARININ KAZANDIĞI PROJELERİN DEĞERİ 35 MİLYAR DOLAR
Cumhurbaşkanı Gül, görev süresinin dolmak üzere olduğunu hatırlatarak, “Bununla ilgili çalışmalar yapılırken ‘Acaba Cumhurbaşkanımızın mektupla telefonla bizzat giderek konuşarak müdahil olduğu ve Türkiye'nin, Türk iş adamlarının kazandığı projelerin toplam değer nedir?’ diye bir çalışma yaptılar. 35 milyar dolarlık işi Türk iş adamları, Türk müteahhitleri ve sizler aldınız. Tabii sizin bu başarınız, bu kapasiteniz olmasa ben hiçbirinizi tanıtamazdım. Size güvenmezsem, o işi yapacağınıza, o milyar dolarlık projeleri gerçekleştirebileceğinize referans olamazdım. Dolayısıyla esas maharet sizdeydi. Siz gücünüzü koydunuz, kabiliyetiniz gösterdiniz, o büyük işleri başarabileceğinizi söylediniz, biz de arkanızda durduk ve neticede kazanan hep beraber olduk, Türkiye oldu” dedi.
Bugünkü Türkiye'nin 2002 yılındaki Türkiye'den çok farklı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, “İlk hükümeti kurduğumuzdaki Türkiye ile bugünkü Türkiye'ye baktığımızda aralarda inanılmaz büyük bir mesafenin ve başarının olduğunu hep beraber görüyoruz” dedi. Türkiye'de son 10-12 yılda içerisinde çok büyük değişimler yaşandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, bunların sadece ekonomi ile ilgili olmadığını, yapılan köklü reformlar ve yapısal değişikliklerin de elde edilen başarıda etkisinin bulunduğunu vurguladı. Yapısal reformların siyasi, demokratik ve ekonomik reformlar olarak ele ele devam ettiğini anlatan Cumhurbaşkanı Gül, bunun sonucunda Türkiye'nin bugünkü noktaya ulaştığını söyledi.
“REFORMLAR TÜRKİYE’NİN ÖNÜNÜ AÇTI”
Cumhurbaşkanı Gül, söz konusu dönemde ülkenin Türkiye’nin kronik problemlerinden kurtulduğunu kaydederek, “Bütün bunlar yapılırken, Türkiye'nin bu değişiminin önündeki lokomotif Türk özel sektörü oldu” dedi. Gerçekleştirilen reformların Türkiye'nin zeminini düzelttiğine ve öngörülebilir bir ülke haline getirdiğine işaret ederek, buna karşın halâ yapılacak çok şey bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin halâ gelişmiş ülkeler sınıfında olmadığına dikkat çekerek “Bir taraftan başarılarımızla övüneceğiz. Ama bir taraftan noksanlıklarımızı bileceğiz ki daha ne kadar yol gitmemiz gerekiyor, daha ne kadar gece gündüz çalışmamız gerekiyor? Onları bilelim ve onlara kilitlenelim” dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, gelecek 10 yılda ülkenin muhakkak el birliği içerisinde gelişmiş ülkelerin arasına sokulması gerektiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu, sadece ekonomik büyüklükle olacak bir şey değil. Fert başına milli gelir 20-30 bin dolar olsa bile bu, tek başına yetmez. Bazı petrol zengini ülkeler var, onlarda fert başına 30-40 bin dolar millî gelir var. Gelişmiş ülke diyemeyiz. Çünkü dışarıdan aldığı her şeyi sadece kullanıyor. Türkiye, böyle bir ülke olamaz. Türkiye'nin her şeyden önce bu sınıfa geçebilmesi, bu kritik eşiği atlayabilmesi için önce muhakkak ki siyasi normlarımızı, demokratik kriterlerimizi, hukuk yapımızı... Bütün bunları daha da yükseltmemiz gerekir. Demokratik, siyasi, hukuk standartları yüksek olmayan, gelişmiş ülkelerin seviyesinde olmayan hiçbir ülke, o sınıfa giremez.”
“TÜRKİYE, DEMOKRATİK VE HUKUK REFORMLARINI YAPMAYI SÜRDÜRMELİ”
Türkiye'nin demokratik ve hukuk reformlarını yapmayı sürdürmesi gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, son birkaç yıldır iç konularla uğraşan ülkenin, tekrar toparlanması ve roketleri ateşler gibi ileriye taşınması gerektiğini söyledi. “Türkiye'nin kendisini ateşlemesi, yeni reform heyecanını yakalaması gerekir” diyen Cumhurbaşkanı Gül, bu anlayışın zaten bulunduğunu ifade ederek, Türkiye'nin kronik meseleleri ve Kürt sorununun nasıl halledildiği göz önüne alındığında bundan sonrasının da başarılabileceğini belirtti.
Eğitimin kalitesinin de muhakkak yükseltilmesi gerektiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Gül, bu anlamda 2 gün önce onayladığı araştırma-geliştirme ile ilgili kanunun çok önemli olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin bulunduğu bölgede güvenli bir ada olduğuna işaret ederek, “İnsanlar evini barkını terk ederek Türkiye'ye geliyorlar. Allah hiç kimsenin evini, barkını yıktırmasın. Suriye'de ve Irak'ta olup bitenleri görüyoruz. Bunların çoğu komşularımız, akrabalarımız... Binlerce, yüzbinlerce insan Türkiye'ye geldi. Milyonlarca insan evini terk etti. Tanıdığımız bildiğimiz şehirler, mahalleler... Ekranlarda görünce nasıl içiniz kan ağlıyor. Memleketimizin kıymetini bilelim” dedi.
“FARKLILIKLARI ANLAYIŞLA KARŞILADIĞIMIZDA ÇATIŞMA UNSURLARI KONUŞULARAK HALLEDİLİR”
Türkiye'nin her yöresinin kendine has farklılıkları, özellikleri bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, bunlara saygı ve sevgi gösterildiğinde zenginliğin ortaya çıktığını aktararak, “Farklılıkları anlayışla karşıladığımızda çatışma unsurları konuşularak halledilmekte” dedi.
Konuşmasında Ağustos ayının sonunda görev süresinin dolacağını yineleyen Cumhurbaşkanı Gül sözlerini şöyle sürdürdü: “Yedi yıl boyunca Türkiye Cumhuriyeti’nin başı olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk Milleti’nin birliğini temsil etmek gibi son derece onurlu ve şerefli bir görevi yaptım. Halkımızı, doğudan batıya kadar, bunların hepsini kucaklamak için elimden gelen her şeyi yaptım. Hatta öyle oldu ki 2007 yılında seçildiğim günleri ve o günkü olayları düşünürseniz, seçildikten sonra hepsini arkamda bıraktım ve ‘Aman bu adam Cumhurbaşkanı olmasın’ diye sokaklara dökülenlere bile hep kapılarımı açık tuttum. Devletimizi ve milletimizi kaynaştırmak mümkün oldu diye düşünüyorum.”
“MİLLETE HİZMET ETMEYE DEVAM EDECEĞİM”
Milletlerin tarihinde zaman zaman sıkıntılı dönemler olabileceğini anlatan Cumhurbaşkanı Gül, bunların hep olgunlukla aşıldığını aktardı. Cumhurbaşkanı Gül, çocukluk yıllarından beri vatan ve millet meseleleri ile ilgili olduğunu belirterek, “Daima bu şerefli millete hizmet etmeyi en asil, en mukaddes bir görev olarak gördüm. Şüphesiz ki bundan sonra da milletime hizmet etmeye devam edeceğim. Tabii ki millete hizmet etmenin çok yolları vardır. Bakalım nasıl edeceğiz, ama hep beraber olacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin kronik enflasyon sorununu çözdüğü gibi cari açık sorununu da çözmesi gerektiğini de vurgulayarak, daha çok yatırım yapılması için tasarrufların artırılmasının önemine işaret etti ve bunun için herkesin büyük bir sinerji oluşturmasının önem taşıdığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül, konuşmanın ardından TOBB bünyesinde 10. ve 20. yılını dolduran 24 delegeye “Hizmet Şeref Belgesi ve Plaketlerini” takdim etti ve toplu fotoğraf çekinin ardından tören sona erdi.
İftar yemeğine ve törene TOBB Yönetim Kurulu Üyeleri, Konsey Başkanları, Oda ve Borsa Yönetim Kurulu Başkanları ve Meclis Başkanları ile TOBB Delegelerinden oluşan 800 kişilik davetli grubu katıldı.