Uluslararası Endüstri Mühendisleri Enstitüsü Konferansı’nın açılış törenine katılan Cumhurbaşkanı Gül, son on yılda Türkiye’nin birçok alandaki başarısının köklü siyasi ve ekonomik reformlar ile mümkün olduğunu belirterek, “Siyasi istikrar ve güçlü bir Parlamento, doğru yasaların çıkartılması ve doğru ekonomi politikalarının uygulanması için en büyük avantajdır” dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Uluslararası Endüstri Mühendisleri Enstitüsü Konferansı’nın açılış törenine katıldı.
AMERİKA KITASI DIŞINDAKİ İLK ULUSLARARASI KONGRE
Grand Cevahir Otel ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen törende yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Gül, Endüstri Mühendisliği Enstitüsü’nün (IIE) Amerika kıtası dışında düzenlediği ilk uluslararası kongrenin, Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği 33. Ulusal Kongresi ile birlikte ülkemizde düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Kendisinin endüstri mühendisliği ile ilgisinin siyasete başlamadan önce akademik hayattayken endüstri mühendisliği fakültesinde iktisat dersleri ile ortaya çıktığını kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, “Şimdi de benim ismimi taşıyan bir üniversitenin bu toplantıyı organize ediyor olması da şüphesiz ki ayrıca ilgimi çekti” dedi.
“DÜNYA HIZLA DEĞİŞİYOR, BİLGİ ÇOK ÇABUK GÜNCELLİĞİNİ KAYBEDİYOR”
Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasında dünyanın hızla değiştiğini, bilginin çok çabuk güncelliğini kaybettiğini, hızlı düşünüp hızlı uygulamanın hayatın en önemli faktörlerinden birisi haline geldiğini kaydederek, bu bağlamda uygulanması gereken yeni politikaları, süreçleri, örgütlenme biçimlerini akademik bir platformda tartışıyor olmanın önemine değindi ve toplantıya olağanüstü bir değer verdiğini aktardı.
Cumhurbaşkanı Gül, azalan kaynakların verimli kullanılması, alternatif üretim politikalarının uygulanması ve disiplinlerarası koordinasyonun sağlanmasında başarının dünyanın gelişim hızına ayak uydurmaya bağlı olacağını bildirdi.
“ENDÜSTRİ MÜHENDİSLERİ MAKRO MESELELERİ DEĞERLENDİRECEK İNSANLAR”
Disiplinlerarası koordinasyonu sağlayanların endüstri mühendisleri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, endüstri mühendislerinin bütün bilimlere üst pencereden bakan, makro meseleleri değerlendirecek insanlar olduğunu belirtti. Endüstri mühendisliğinin analiz yeteneği ve sorunlara çözüm bulma kabiliyetinin sadece şirket veya sektör bazında ülke meselelerinde söz konusu olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, “Bunu siyasi ve devlet hayatında en iyi bilen kişilerden birisiyim. Şunu ifade etmek isterim ki yine mühendisler, giderek iktisada daha çok ilgi göstermektedir. Hatta mühendislik tahsilinden sonra çok sağlam bir ekonomi bilgisi elde eden mühendislerin ne kadar başarılı olduklarını hepimiz biliyoruz. Ülkemizde de bunun örnekleri çoktur” dedi.
“TÜRKİYE, GERÇEKLEŞTİRDİĞİ REFORMLARLA ŞOKLARA KARŞI DAYANIKLI HALE GELDİ”
Türkiye’de son on yıl içerisinde yakalanan siyasi istikrarla çok büyük hamleler yapıldığına işaret eden Cumhurbaşkanı Gül şöyle konuştu: “Bu hamleler hem ekonomide hem de siyasette ve hayatın bütün alanlarında gerçekleşti. Bunların hepsi reformlar diye özetlenebilir. Türkiye’de siyasi ve ekonomik reformalar, hepsi el ele ilerleyerek bugünkü Türkiye’nin cazibesini oluşturduğunu eminim ki sizler de takip ediyorsunuzdur. Siyasi, ekonomik ve hukuk alanında gerçekleştirdiğimiz reformlarla Türkiye’yi içeriden ve dışarıdan gelen birçok şoklara karşı kendisini koruyacak bir ülke haline geldi. İçeride zaman zaman karşılaştığımız çalkantılar, Türk ekonomisine hiçbir şekilde zarar vermediği gibi global planda daha büyük şekilde gelen dalgalar, dünya finans krizleri, bütün bunlar Türk ekonomisine etki yapmadı. Türk ekonomisinin herhangi bir şekilde sarsıntı geçirmesine neden olmadılar. Bütün bunların sebebi son on yıl içerisinde Türk ekonomisinde gerçekleştirdiğimiz çok köklü siyasi ve ekonomik reformlardır.”
TÜRKİYE’NİN BAŞARISININ ALTINDAKİ DİNAMİKLER
Türkiye’nin reform ajandasının bu reform sürecini güçlü bir şekilde sürdürmek olacağına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin AB ile müzakerelere başlarken bir taraftan siyasi kriterler olan Kopenhag Siyasi Kriterlerini yerine getirirken, diğer taraftan da başka bir şart olan işleyen piyasa ekonomisinin bütün altyapılarını da yerine getirdiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, bütün bunların Türkiye’nin başarısının altındaki çok önemli dinamikler olduğunu bildirdi.
“HALA YAPILACAK ÇOK İŞ VAR”
Ülkemizin önünde yapacağı çok iş bulunduğuna da işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’de fert başına millî gelirin 10 bin doların üzerine çıkmasının başarı olduğu, son on yıl içerisinde AB’deki büyümeden beş misli daha fazla ekonomik olarak büyümesinin de başarı olduğunu, ancak ülkemizin gelişmiş, kalkınmış demokratik ülkelerle karşılaştırıldığında hala yol alması gerektiğini ifade etti.
“SİYASİ İSTİKRAR EN BÜYÜK AVANTAJIMIZDIR”
Cumhurbaşkanı Gül, ülkemizin bu reform süreçlerini köklü biçimde devam edeceğini vurgulayarak, “Şüphesiz ki elimizdeki en büyük kıymet, ülkedeki siyasi istikrardır. En büyük haslet de budur. Siyasi istikrar ve güçlü bir Parlamentonun olması, doğru yasaların çıkartılması, doğru ekonomik politikaların uygulanması için de şüphesiz ki en büyük avantajdır. Bugün birçok Avrupa ülkesinde yaşanan krizlerin altındaki esas sebebin karar alamama olduğunu hepimiz biliyoruz. Yoksa doğru politikanın ne olduğunu, nüfusu en küçük ülkede bile bilen çok sayıda uzman vardır. Ama önemli olan doğru kararların, doğru politikaların uygulanma kararlılığını gösterebilecek güçlü yönetimlerin olup olmamasıdır. Bu bakımdan da Türkiye çok avantajlıdır. Onun için hedefimiz, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yıl dönümüne geldiğimizde ülkemizi yüksek gelirli ülkeler sınıfına taşımaktır” dedi.
“YÜKSEK GELİRLİ BİR ÜLKE OLMAK İÇİN YUMUŞAK GÜCÜMÜZÜ ARTIRMALIYIZ”
Türkiye’nin bugün orta gelirli bir ülke olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Gül şunları söyledi: “Hepimizin çok tartıştığı bir konu var, ‘orta gelir tuzağı’ diye. Bu tuzağa düşmemesi için Türkiye’yi büyütmeye devam etmemiz gerekir. Orta gelirden yüksek gelirli bir ülke noktasına gelebilmenin çok önemli şartlarından birisi o ülkenin ‘soft power’ dediğimiz, Türkçede ‘yumuşak güç’ olarak adlandırılan ülkemizin bu tarafını çok güçlü hale getirmektir. Demin söylediğim şey, siyasi ve ekonomik reformların el ele Türkiye’yi bu noktaya getirdiği. Hala bu konuda demokratik, siyasi, hukuki, ekonomik reformların ve hayatın diğer alanlarındaki değişimlerin güçlü bir şekilde gerektiğine inanıyoruz. Bunu yaptığımız süre içerisinde Türkiye’nin mevcut potansiyeli, gücü ve cazibesi ülkeyi çok daha yukarılara taşıyacaktır.”
Bütün bunları yaparken bütün bilim insanları başta olmak üzere, özellikle meseleye makro açıdan bakabilen ve genel değerlendirme yapabilen siyasetçilerin rolü olabilecektir.
Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasının sonunda, toplantıda yapılan çalışmaları takip edeceğini ortaya konacak görüşlerden yararlanacağını aktararak toplantının bilim dünyasına çok değerli katkılar sunması dileğini ifade etti.
CUMHURBAŞKANI GÜL’E ‘HAYAT BOYU ENDÜSTRİ MÜHENDİSİ ÜYELİK SERTİFİKASI’ VERİLDİ
Gerçekleştirilen konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a Endüstri Mühendisliği Enstitüsü tarafından ‘Hayat Boyu Endüstri Mühendisi Üyelik Sertifikası’ verildi.