Cumhurbaşkanı Gül, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) Zirvesi ardından düzenlediği basın toplantısında, Dağlık Karabağ probleminden Ermeni iddialarına, İran, Kafkaslar ve terör meselesine kadar pek çok soruyu cevapladı.
Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 11. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi ardından düzenlediği basın toplantısında, basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Cumhurbaşkanı Gül, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ problemi konusunda ECO’ya üye ülkelerin katkısının ne olabileceğine ilişkin bir soruya cevaben, tüm üye ülkelerin Kafkaslar’ın istikrarına çok önem verdiklerini, alt yapı yatırımlarının gerçekleşmesi için istikrar ve güvenliğin büyük önem taşıdığına işaret etti. Cumhurbaşkanı Gül, “Şüphesiz ki işgalin sona ermesi BM’nin tanıdığı sınırların herkes tarafından kabul edilmesi ve bu problemin de sulh yoluyla kısa süre içerisinde çözülmesi çok önemlidir” dedi.
İstanbul Deklarasyonu’nda, BM’nin İran’a karşı yaptırımların dondurulmasının söz konusu olup olmadığı ve ECO ülkelerinin bölgede nükleer bir İran’ın bulunması konusundaki tutumlarının ne olduğunu soran bir basın mensubuna da Cumhurbaşkanı Gül, bununla ilgili önemli bir adım atıldığını, ilk defa P5+1 ve İran’ın Türkiye’nin de katkılarıyla Cenevre’de bir araya geldiğini hatırlatarak, ikinci toplantının Türkiye’de yapılması konusundaki çalışmaların devam ettiğini söyledi.
“SORUNLARI ÇÖZMEK İÇİN ÇALIŞMAK GEREK”
ABD’de 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının yeniden gündeme geldiğini, bunun dolaylı olarak Azerbaycan ve Dağlık Karabağ problemine de bağlı olduğunu ifade eden ve birkaç ay önce Cumhurbaşkanı Gül’ün Karabağ konusunda sessiz bir diplomasi izlendiğini söylediğini belirterek bu konudaki gelişmeleri soran, ayrıca Azerbaycan Devlet Başkanı’nın yarın doğum günü olduğunu hatırlatan bir basın mensubuna da Cumhurbaşkanı Gül, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’i doğum günü dolayısıyla tebrik ettiğini, aynı zamanda yarın Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai’nin de doğum günü olduğunu, ikisini de kutladığını belirtti. Cumhurbaşkanı Gül, Ermenistan ile ilgili olarak hem sesli hem de sessiz diplomasinin sürdüğünü, bugünkü statükonun hiç kimseye faydası olmadığını, sorunları çözmek için çalışmak gerektiğini vurguladı.
“O TARAF, BU TARAF DİYE BİR ŞEY YOK”
Bir basın mensubunun Talabani ile dünkü görüşmelerine ilişkin, “Kendisi daha sonra Kürt tarafıyla (Demokratik Toplum Kongresi Başkanı Ahmet Türk ve Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk) da bir görüşme gerçekleştirdi'' demesi üzerine Cumhurbaşkanı Gül, “Kürt tarafı diye bir şey yok, ama onlar da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları... O taraf, bu taraf diye bir şey yok” dedi.
“KENDİ MESELELERİMİZİ KENDİMİZ HALLEDERİZ”
“Talabani ile Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk bir görüşme gerçekleştirmişlerdi. Kendilerinin yaptıkları açıklamaya istinaden söylüyorum. 'Kürt sorununun çözümünde Sayın Talabani'nin çok önemli bir rolü olacaktır. Kendisine bu dileklerimizi ilettik' denildi. Sizin görüşmenizde acaba bu tarz bir konu gündeme geldi mi?” şeklindeki soruya da Cumhurbaşkanı Gül, “Biz Türkiye'nin kendi meselelerini Türkiye içerisinde kendimiz konuşuruz. Kendi meselelerimizi kendimiz hallederiz. Ama tabii ki Irak'tan kaynaklanan bir terör grubu da var. Irak topraklarında silahlı insanlar var. Bunlar ne Irak vatandaşı ne de orada legal. Dolayısıyla bu çerçeve içerisinde şüphesiz ki bazı görüşmelerimiz olmuştur. Ama Türkiye içerisindeki kendi meselelerimizi, kendimiz konuşarak kendimiz hallederiz” dedi.
“SAĞDUYU HÂKİM OLDU”
Cumhurbaşkanı Gül, bir başka basın mensubunun,1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarına destek veren tasarının ABD Temsilciler Meclisi'nin gündemine gelmemesine ilişkin görüşlerini ve İran’ın İstanbul’da P5+1 ülkeleriyle önümüzdeki aylarda bir araya geleceklerini kaydederek, Türkiye açısından bir arabuluculuk teklifinin olup olamayacağı yönündeki sorularına cevaben, “Doğrusu oldu Washington'da. Bu konuda Sayın Dışişleri Bakanı açıklama yaptı. Başta Başkan Obama olmak üzere, Dışişleri Bakanı Bayan Clinton, dolayısıyla yönetim ellerinden gelen gayreti gösterdiler. Kendilerini bu bakımdan takdir ediyoruz. Çünkü Türk-Amerikan ilişkilerinin tamamen ilgisiz bir konuyla esir alınmasını önlemiş oldular. Türkiye-Amerikan ilişkilerine Başkan Obama'nın da, bizim de ne kadar önem verdiğimiz gayet açıktır, ortadadır. Sadece ikili değil çok taraflı birçok konuda, bölge konularında, dünyayı ilgilendiren önemli konularda ne kadar yakın iş birliği içinde olduğumuz ortadayken, böyle bir konu tamamen her şeyi esir alırdı. Dolayısıyla bunların da farkında oldukları için gerekli gayreti gösterdiler ve sağduyu hâkim oldu” dedi.
“BÖLGEMİZDE BİR KARGAŞA İSTEMEYİZ”
Cumhurbaşkanı Gül, toplantıdan sonra İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad ile hem ikili ilişkileri hem de diğer meseleleri görüşeceğini hatırlatarak, Türkiye'nin bu konuda aktif olduğunu belirtti ve “Yanı başımızda olacak bir olayla ilgili tabii ki aktif olmamız gerekir. Bunun sulh yoluyla, diplomatik yollarla çözülmesi sadece İran'ın değil bizim de işimize gelir. Çünkü bölgemizde bir kargaşa istemeyiz'' dedi.
Bu çerçevede görünür ya da görünmez pek çok katkıları olduğunu, İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad'ın New York'ta söz verdiği üzere ilk toplantının gerçekleştirildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Gül sözlerini şöyle sürdürdü: “İkinci toplantının İstanbul'da olması muhtemeldir. Ama önemli olan toplantıların yapılması değil, içeriğiyle ilgili mesafelerin alınması. Ciddi konuların konuşularak mesafe alınması. Bunların da ne olduğunu herkes biliyor. Ümit ediyoruz ki bu yönde iyi mesafeler alınır. Türkiye’nin de katkısı devam edecektir.”
“TÜRKİYE TERÖR FAALİYETLERİNİ HER ZAMAN KINAR”
İran ile Pakistan arasında bir gerginlik olduğunu ifade ederek, Türkiye’nin bu konuda arabuluculuğunun söz konusu olup olmadığı yönündeki soruya da Cumhurbaşkanı Gül, bu konuda Türkiye’ye bir talep gelmediğini, iki ülkenin de dost ve kardeş ülkeler olduğunu belirterek, Türkiye’nin terör faaliyetlerini her zaman kınadığını vurguladı.
ERMENİSTAN’IN SÜRECE DÂHİL OLMASININ GEREKLİLİĞİ
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin son dönem bölgedeki etkin faaliyetlerinin anımsatılarak, “Bölgedeki çalışmaların dışında kalan Ermenistan'a Azerbaycan topraklarının işgalinden vazgeçerek bu süreçlere dâhil olma çağrısında bulunup bulunmayacağına” ilişkin bir soru üzerine, bu çağrıları her zaman yaptıklarını, Karadeniz İstikrar ve İşbirliği Platformu çalışmalarının da bunun uygulaması olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin niyetinin çok açık olduğunu, bütün bölgede istikrar, iş birliği ve dayanışmaya önem verdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, “Ermenistan da bizim komşumuzdur. Ermenistan ile ilişkilerin normalleştirilmesine büyük önem veriyoruz. Bununla ilgili bazı adımlar da atıldı. Ümit ederiz ki, karşılıklı çalışma içinde bu zor meseleler hallolur ve sonra bütün Kafkaslarda huzur ve istikrar söz konusu olur'' dedi.
“TÜM KAFKASLARIN İŞ BİRLİĞİ VE İSTİKRAR ALANINA DÖNÜŞMESİ GEREK”
Cumhurbaşkanı Gül, Azerbaycan, Ermenistan, Türkiye, Gürcistan ve bütün Kafkasların bir iş birliği ve istikrar alanına dönüşmesi gerektiğini, bunun için Türkiye’nin Kafkasya İşbirliği ve İstikrar Platformu’nu teklif ettiğini hatırlatarak, “Ama zor ve kronikleşmiş meseleler bir hamlede çözülmüyor. Bunu herkesin bilmesi gerekir. Daha çok iyi niyetli gayret sarf etmek lazım. Bugünkü de facto durum kimsenin lehine değildir. Onun için herkesin uğraşması lazım. Böyle önyargılar olmadan uğraşmak gerekir” dedi.