Türkiye ile Slovenya’nın, ortak tarih ve kültürden beslenen iki ülke olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, bu üstünlüklerin aynı potada eritilmesinin Balkanların güvenliği ve istikrarı açısından büyük önem taşıdığını belirtti.
Slovenya Cumhurbaşkanı Danilo Türk, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onuruna resmî akşam yemeği verdi.
Cumhurbaşkanı Gül yemekte yaptığı konuşmada, Slovenya’yı ziyaret etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Ziyaretimin, dost ve müttefik ülkelerimiz arasında her alanda mükemmel seyretmekte olan mevcut ilişkilerin ve başta Avrupa Birliği olmak üzere, uluslararası sahnedeki yakın diyalog ve iş birliğimizin önümüzdeki dönemde daha da güçlenmesine katkıda bulunacağına eminim” dedi.
SLOVENYA’NIN HER ALANDA GÖSTERDİĞİ OLAĞANÜSTÜ GELİŞME
Slovenya’nın bağımsızlığını kazandığı 1991 yılından bu yana her alanda gösterdiği olağanüstü gelişmeyi Türkiye’nin büyük takdirle izlediğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, AB, NATO ve son olarak da OECD üyesi olan Slovenya’nın gerçekleştirdiği bu dinamik ve süratli dönüşümün, diğer bölge ülkeleri için örnek teşkil ettiğini aktardı.
BALKANLARIN GÜVENLİK VE İSTİKRARI
Türkiye ile Slovenya’nın, Balkanlarda ortak tarih ve kültürden beslenen mukayeseli üstünlüklere sahip iki ülke olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, bu üstünlüklerin aynı potada eritilmesinin Balkanların güvenliği ve istikrarı açısından büyük önem taşıdığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Gül, bu çerçevede Slovenya’nın geçen ay İstanbul’da düzenlenen Güneydoğu Avrupa Ülkeleri (GDAÜ) İşbirliği Süreci Zirvesi’ne katılması ve GDAÜ üyesi olmasının Türkiye’yi memnun ettiğini de söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, ziyaret sırasında gerçekleştirilen görüşmelerde, ikili ilişkilerin çok daha ileri bir merhaleye ulaşması için atabilecek ilave adımları ele aldıklarını ve bölgenin barış, istikrar ve refahı için el birliğiyle yapabilecekler hakkında görüş alış verişinde bulunduklarını aktardı.
“AVRUPA VE AVRUPA-ATLANTİK YAPILARININ BALKAN ÜLKELERİNE TEŞMİLİ FEVKALADE ÖNEMLİDİR”
“Çoğulcu demokrasiye olan bağlılığımız, hukukun üstünlüğü, insan hakları ile düşünce ve ifade özgürlüğüne saygı, kadın-erkek eşitliği, şeffaflık, hesap verebilirlik ile serbest piyasa ekonomisine olan inancımız, ülkelerimizi, sadece ortak bir coğrafyada değil, ortak değerler etrafında da birleştirmektedir. Bu bağlamda, Avrupa ve Avrupa-Atlantik yapılarının bütün Balkan ülkelerine teşmili fevkalade önemlidir” diyen Cumhurbaşkanı Gül, AB’nin ve NATO’nun Balkanların tamamını kapsayacak şekilde genişlemelerinin sağlayacağı istikrar ve refahın tüm Avrupa ailesinin menfaatine olduğunu bildirdi.
SLOVENYA’NIN, TÜRKİYE’NİN AB’YE ÜYELİK SÜRECİNE VERDİĞİ DESTEĞE TEŞEKKÜR
Cumhurbaşkanı Gül, Slovenya’nın, Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecine verdiği desteğe de teşekkür ederek, desteğin güçlenerek devam edeceğine olan inancını dile getirdi. AB üyeliğinin Türkiye’nin stratejik hedefi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin tam üyelik hedefine alternatif olabilecek herhangi bir düşünceyi kabul etmesinin mümkün olmadığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Gül, AB’nin Türkiye’ye yönelik mevcut yaklaşımının, kendi imajını da gölgelediğini belirterek, “Halbuki uluslararası camia, küresel planda daha güçlü bir AB’ye ihtiyaç duymaktadır. AB’ye bu misyonunda en önemli katkıyı da şüphesiz Türkiye yapacaktır” dedi.
“İKİ ÜLKENİN GÜÇ BİRLİĞİ YAPABİLECEKLERİ PEK ÇOK SEKTÖR VAR”
Türkiye ile Slovenya arasında mevcut olan samimi dostluğun siyasi, ekonomik, ticari, toplumsal ve kültürel alanlar başta olmak üzere, turizm dahil geniş bir yelpazede geliştiğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, özellikle ekonomik ve ticari ilişkilerde hızlı ilerlemeler sağlandığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül, ticaretle birlikte karşılıklı yatırımların arttırılması gerektiğini, Türk ve Sloven şirketlerinin Balkanlardaki mukayeseli üstünlüklerinin birbirini tamamlayıcı özellikleri dikkate alındığında, iki ülkenin güç birliği yapabilecekleri pek çok sektör bulunduğunu vurguladı.
İki ülke arasında son dönemde yoğunlaşan ilişkilerin, kültürel alanda da güçlendiğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, Türk sanatına, sanatçılarına, edebiyatına, sinemasına ve müziğine Slovenya'da artan şekilde ilgi duyulduğunu memnuniyetle öğrendiğini, ayrıca Slovenya’da düzenlenen önemli sanatsal etkinliklere Türk sanatçılarının katıldıklarını ve Türk sanat eserlerinin de yer aldığını aktardı.