Rusya Devlet Başkanı Medvedev ile birlikte gazetecilerin sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Gül, Orta Doğu barış sürecinin bütün aktörlerin katılımıyla, daha geniş bir çerçevede yürütülmesi gerektiğini söyledi.

“Görüşmelerde, Orta Doğu sorununu ele aldığınızı söylediniz, sizin konuya ilişkin değerlendirmenizi almak istiyoruz. Türkiye'nin Orta Doğu sorununa yaklaşımı nedir? Türkiye'nin sorunun çözümüne ilişkin standart dışı fikirleri var mı” diyen bir basın mensubuna cevaben Cumhurbaşkanı Gül, bu konunun sadece Filistinlileri, İsraillileri veya Arapları değil bütün dünyayı ilgilendirdiğini aktararak, neredeyse Dünya Harbi’nden sonra “dünyanın en büyük meselesi”nin bu olduğunu belirtti ve dünyanın birçok yerindeki huzursuzlukların da bu sorunla gerekçelendirildiğini aktardı.

ORTA DOĞU’DA BARIŞ: “GÖRÜŞMELERDE HİÇ KİMSENİN DIŞLANMAMASI LAZIM”

Cumhurbaşkanı Gül sözlerini şöyle sürdürdü: “O bakımdan, bu konunun muhakkak çözümlenmesi gerekmektedir. Bununla ilgili birçok çalışmalar yapılmaktadır. Orta Doğu Dörtlüsü ve ABD’nin Orta Doğu Temsilcisi George Mitchell’ın çalışmalarını, girişimlerini takdir ediyoruz; ama bunları çok fazla yeterli görmüyoruz ve daha fazla hamle yapılması gerektiğine inanıyoruz. Bir de bu görüşmeler yapılırken kimsenin dışlanmaması lazım. Filistin dediğimizde, maalesef Filistin ikiye bölünmüştür. Bunu birleştirmek gerekir. Birleştirmek için de her iki tarafla görüşmek gerekir. Hamas tarafı Gazze’de seçimleri kazanmıştır, dolayısıyla yok farz edemezsiniz. Sayın Medvedev de son ziyaretinde kendileriyle görüşmüştür. Vaktiyle Türkiye de görüştüğünde o zaman Türkiye’ye karşı tenkitler yapılmıştı; ama Türkiye’nin haklı olduğu ortaya çıkmıştı. Birilerini dışlayarak barışı temin edemezsiniz. O bakımdan Türkiye'nin, Rusya'nın bu girişimlerini herkesin takdir etmesi lazım; herkesi masaya çağırma, herkesle konuşarak, herkesi bu barış süreci içerisinde katılıma davet etmesi ve işin içine sokması açısından. Kim dışarıda kalırsa o ayrı bir baş çeker ve o zaman problemler daha da çoğalır. Bu konuda daha geniş bir çalışma çok faydalıdır.”

“RUSYA QUARTET’IN BİR PARÇASI OLARAK ÇOK ÖNEMLİ BİR AKTÖRDÜR”

Rusya ve Türkiye'nin bu konudaki çalışmalarını karşılıklı olarak takdir ettiklerini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Gül, “Tabii ki ABD'nin bu konudaki gayretlerini de takdir ediyoruz. Ama her şeyi sadece oralara bırakmamak gerekiyor. Hepimizin yardımcı olması gerekir. Bu bağlamda Türkiye'nin de Rusya'nın da çok büyük katkıları söz konusudur. Rusya zaten BM Güvenlik Konseyi Daimi Üyesi olarak, Quartet’ın da bir parçası olarak, çok önemli bir aktördür” dedi.

“VİZELERİN KALKMASINDA KARŞILIKLI MENFAAT VAR”

Basın toplantısının ardından bir Rus basın mensubunun, “Türkiye ile Rusya arasındaki vizenin kaldırılması anlaşması ne zaman yürürlüğe girecek ve Ruslar bu yaz tatile geldiklerinde vizesiz Türkiye'ye girebilecekler mi?” sorusu üzerine, Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye ile Rusya Federasyonu arasında vizelerin kaldırılması konusunda, karşılıklı menfaat bulunduğunu, yapılan anlaşmaların her iki ülkeye de menfaat sağlaması halinde değerli ve sürdürülebilir olacağını belirterek, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Vizelerin kaldırılması hem Türk hem Rus halkı için çok memnuniyet vericidir. En çok faydayı da, ilk faydayı da turistler görecektir. Ticaretimizde çok büyük rolü olan nakliyeciler, şoförler hep göreceklerdir. Ama turistler için çok kolay ve büyük bir avantajdır. Türkiye ile Rusya arasındaki turizme baktığımızda 3 milyon turist eğer Türkiye'ye geliyorsa, onların işini her bakımdan kolaylaştırmak hem bizim hem Rusya için görevdir. O bakımdan bu anlaşmanın bugün imzalanıyor olmasından büyük bir gurur duyuyoruz. Bundan dolayı da Rus yönetimine takdirlerimizi sunuyoruz. Aynı şekilde bizim yöneticilerimize, bakanlarımıza da bu çalışmayı yaptıkları için takdirlerimizi sunuyoruz.”

Tüm Haberler