Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, akademik yıl açılış törenine katıldığı Ankara Üniversitesi’nde “akademik özgürlüğe” vurgu yaptı.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde düzenlenen törende bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Gül, Ankara Üniversitesi’nin Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda, kökleşmesinde, gelişmesinde, devlet geleneğinin oluşmasında çok önemli rolü olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Gül, uzun bir dönem valilerin, büyükelçilerin buradan mezun olduğunu, dolayısıyla devlet bürokrasisinin oluşmasına çok büyük katkıları bulunduğunu, bu açıdan Ankara Üniversitelilerin gurur duyması gerektiğini söyledi.
Ankara Üniversitesi’nin sadece devlet hayatına değil, öğretim sistemine de çok büyük katkılar yaptığını söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, İstanbul ve Ankara’daki iki büyük üniversitenin yeni üniversitelerin kuruluşuna, büyümesine imkân verdiğini, gelişmesi ve kökleşmesine katkıda bulunduğunu aktardı.
“Dışa Açılma Sadece Türkiye’nin Meseleleri ile Sınırlı Değil”
Cumhurbaşkanı Gül, Ankara Üniversitesi’nin dışa açılma faaliyetlerinin sadece Türkiye meseleleri ile değil, bütün dünya meseleleri, insanlık konularıyla ilgili olduğunu, Afrika’dan Latin Amerika’ya açılım yaparak, buralarla ilgili merkezler kurulmasının önemine dikkat çekti ve bu faaliyetleri desteklediğini belirtti.
Türk üniversitelerinin artık dışa açılmasının, dışarıda kampüslerinin ve araştırma merkezlerinin olmasının memnuniyet verici bir gelişme olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin son yıllarda bölgesindeki etkinliği topyekûn bir şekilde hissedilirken, üniversitelerin de burada yerini aldığını söyledi.
Bir ülkenin güçlü olması, refaha ulaşması ve halkını mutlu etmesinin, o ülkenin nitelikli insan gücü ile doğrudan ilgili olduğunu, nitelikli insan gücünün de üniversitelerde şekil aldığını belirten Cumhurbaşkanı Gül, bu bakımdan da üniversitelerden çok fazla beklentilerinin bulunduğunu kaydetti.
“Üniversiteler Arasında İş Birliği Olmalı”
Cumhurbaşkanı Gül, üniversitelerin eğitim merkezi olmalarının yanında araştırma, geliştirme, bilim ve teknoloji üretmenin de merkezi olduğunu aktararak, büyük üniversiteler ve yeni üniversiteler arasında iş birliği ve ihtisaslaşmanın yapılması gerektiğini bildirdi.
Üniversitelerin kendi içinde ve dünya ile bir yarış içerisinde olduğunu da söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, eğitim kalitesinin artırılmasının zorunluluğuna işaret etti.
Cumhurbaşkanı Gül, üniversitelerin performansı belirlenirken gerçekleştirdikleri yayınların sayısının yanında, aldıkları patent sayısı, yaptıkları buluşlar, yararlandıkları yerli ve yabancı fonların sayısının da belirleyici olduğunu dikkat çekti. Son yıllarda bu bakımdan Türkiye’de önemli gelişmeler olduğuna da ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, gerçekleştirilen yasal düzenlemelerle, TÜBİTAK ve üniversiteler arasında artan iş birliğinin ülkemize çok büyük katkı yaptığını söyledi.
“Türkiye, Bilim ve Teknoloji Transfer Eden Bir Ülke Olmamalı”
Konuşmasında, “Türkiye gibi büyük bir devlet, bilim ve teknoloji transfer eden bir ülke olamaz” diyen Cumhurbaşkanı Gül, ülkemizin bilim ve teknoloji üreterek, insanlığa bu konuda da çok büyük katkılar vermesi gerektiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Gül, akademik özgürlüğe verdiği önemi dile getirerek, üniversitelerin başarılı olması için akademik özgürlüğün her şeyin başında geldiğini ifade etti. İdari ve mali konuların, akademik özgürlüğün alabildiğine kullanılabilmesi için destekleyici unsurlar olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, “Bu açıdan çok geniş düşünmemiz gerektiği kanaatindeyim. Üniversite ile YÖK arasındaki ilişkiler ne kadar düzgün olursa, güven ortamı ne kadar çok oluşursa, ne kadar çok iş birliği yaparlarsa hep beraber çok daha fazla şey üreteceğimize inanıyorum” dedi.
Üniversite – Siyaset İlişkisi
Cumhurbaşkanı Gül, günlük meseleler ve siyasetin üniversitelerin konuları arasında olduğunu, ancak bunun günlük siyaset ve siyasi partilerin üniversitelerdeki uzantısı gibi olmaması, “daha yukarı bir perdeden” siyaset yapılması ve doğruyu söylemekten de çekinilmemesi gerektiğini belirtti.
“Sizin Başarınız Türkiye’nin Başarısı Olacak”
Konuşmasında öğrencilere, kendilerine sunulan imkânları en iyi şekilde değerlendirmeleri çağrısında bulunan Cumhurbaşkanı Gül, “Sizler sadece Türkiye üniversitelerinde mezun olanlarla yarışmayacaksınız. Sizler dünyada mezun olanlarla yarışacaksınız. Sadece Türkiye’de iş yapmayacaksınız, dışarıda da iş yapacaksınız. İş hayatında başarılı olacaksınız. Eğer devlet bürokrasisine girerseniz, orada da sizin başarınız devletin başarısı olarak yansıyacaktır. Akademik hayata devam ederseniz, oradaki başarınız da Türkiye’nin bilim hayatının başarısı olacaktır. O bakımdan sizin bu yılları çok iyi değerlendirmeniz gerekmektedir” dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, bütün kurumlar gibi eski ve büyük üniversitelerin de kendisini yenilemesi gerektiğine işaret etti ve akademik yıl için başarı dileklerini iletti.
Daha sonra Cumhurbaşkanı Gül, Prof. Dr. Korkut Boratav’ın “Uluslararası Krizin Düşündürdükleri” başlıklı açış dersini izledi.
Ankara Üniversitesi
1859’dan beri Mektebi Mülkiye adıyla üst düzey kamu yöneticileri yetiştiren ve 1936’da Ankara'ya taşınan Siyasal Bilgiler Okulu ve 1925’te kurulan Hukuk Mektebi gibi fakülteleri bünyesine alarak 1946’da resmen kurulan Ankara Üniversitesi, Ankara ve Türkiye’nin önemli üniversitelerindendir.
14 fakülte, 3 yüksekokul, 6 meslek yüksekokulunda ve Devlet Konservatuvarı’nda ön lisans ve lisans düzeyinde eğitim yapılan Ankara Üniversitesi’nde, lisansüstü eğitim 9 enstitü bünyesinde sürdürülmektedir.