Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çin Halk Cumhuriyeti’nin Xi’an şehrinde çeşitli temaslarda bulundu.

Xi’an’da, Kuzeybatı Üniversitesi’ni ziyaret eden Cumhurbaşkanı Gül’e fahri doktora unvanı verildi.

Akademisyen ve öğrencilere hitaben yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Gül, üniversite tarafından kendisine fahri doktora unvanı verilmesiyle ilgili olarak, “Siz İpek Yolu’nun başlangıç noktasında öğrenim görüyorsunuz, ben de İpek Yolu’nun son noktası İstanbul’da doktoramı yaptım. Bana verilen bu fahri doktora unvanıyla halka tamamlanmış oldu” dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, İstanbul ve Xi’an’ın iki önemli imparatorluğa başkentlik etmek, ekonomik ve politik merkezler olmak gibi kilit konumlarının bulunduğuna işaret etti.

Daha iyi bir dünyaya ulaşmanın eğitimle sağlanacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, kültürler ve halklar arası ayrışmaların arttığını belirterek, uluslararası terörizmi, ekonomik krizi ve çevre kirliliğinin ulaştığı boyutları ve radikalizmi dayanışmanın gerekliliğini hatırlatan sorunlar olarak nitelendirdi.

“Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi Üyeliği Uluslararası Topluluğun Güveninin Göstergesi”

Dinleyicilere Türkiye hakkında bilgi aktaran Cumhurbaşkanı Gül, “Bölgemizdeki sorunları ortadan kaldırmak için Türk dış politikasının birinci önceliği geç olmadan ve bir an evvel Avrupa Birliği üyesi olmak, ikinci önceliğinin de Balkanlar’dan Orta Doğu ve Orta Asya’ya kadar uzanan bir barış ve refah bölgesi oluşturulmasına katkıda bulunmaktır. Bu bağlamda Türkiye, bölgesindeki ülkelerle ilişkilerini geliştirme gayretindedir. Ülkelerin birbirleriyle sorunlarını aşmalarına yardım etmektedir ve Afganistan-Pakistan, İsrail-Suriye, Güney Kafkasya, Azerbaycan-Ermenistan, Abhazya, İsrail-Filistin, Lübnan, İsrail-Pakistan, Irak ve İran ile ilgili konularda çeşitli inisiyatifler alıyoruz. Türkiye’nin, BM Güvenlik Konseyi üyeliğine seçilmesi de uluslararası topluluğunun Türkiye’nin bu dış politikasına güveninin bir göstergesidir. Türkiye açısından olumlu gelişmeler de olmaktadır. AB ile müzakere sürecinin 2005 yılında başlaması bunların en önemlisidir. Bu, büyük çoğunluğu Müslüman olan bir ülkenin AB üyeliğine yönelmesi ve AB’nin de bir Hristiyan Klübü olmadığını göstermesi açısından tarihî bir gelişmedir” dedi.

“Avrupalı ve Asyalı Yanımızla Doğu ile Batı’nın Sorunlarını Anlıyoruz”

Türkiye’nin Avrupa’nın bir parçası ama bundan daha da fazlası olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, “Biz aynı zamanda doğuya da aitiz. Atalarımız Asya’yı binlerce yıl önce terketse de Asyalı yanımızın da bilincindeyiz. Bu eşsiz konum bizim en önemli varlığımız. Bu konumumuz, bizim doğu ve batının sorunlarını anlamamızı ve çözümler üretmemizi sağlıyor. Türkiye ve Çin de iki doğal ortaktır. İkili ilişkiler ve iş birliğimiz bu anlayış temelinde gelişmektedir” şeklinde konuştu.

Kuzeybatı Üniversitesi’den Ulu Cami’ye giderek incelemelerde bulunan Cumhurbaşkanı Gül daha sonra, Shaanxi Valisi Yuan Chunqing’in onuruna verdiği öğle yemeğine katıldı.

Xi’an’da son olarak, eşi Hayrünnisa Gül ve beraberindeki heyetle birlikte UNESCO’nun insanlık tarihi listesinde bulunan toprak asker heykellerinin sergilendiği Terracotta Savaşçıları Müzesi’ni gezen ve incelemelerde bulunan Cumhurbaşkanı Gül, müze şeref defterini imzaladı.

Cumhurbaşkanı Gül, Xi’an’daki temaslarını tamamlayarak, beraberindeki heyetle birlikte Shenzhen şehrine geçti.

Tüm Haberler