Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 5. Dünya Su Forumu Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'ne katılıyor.
Cumhurbaşkanı Gül, zirveye katılmak üzere İstanbul'da bulunan devlet ve hükümet başkanlarını Sütlüce Kongre ve Kültür Merkezi`ne gelişlerinde karşıladı.
Sütlüce Kongre ve Kültür Merkezi`nde başlayan 5. Dünya Su Forumu?nun açılış törenine Cumhurbaşkanı Gül, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman, Fas Başbakanı Abbas Al Fassi, Japon Veliaht Prensi Naruhito Kotaishi?nin de aralarında bulunduğu devlet adamları katıldı.
Cumhurbaşkanı Gül 5. Dünya su Forumu'nun açılış töreninde yaptığı konuşmada, Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi ile suyun sadece "teknik" bir konu olmadığını, en üst düzeyde siyasi önem ve öncelik verilmesi gereken, insanlığın müşterek geleceğini ilgilendiren bir sorun olduğunu vurgulama imkânı elde edildiğini belirtti.
"Kimse ‘Ben Sadece Kendi Ülkemde Yaşıyorum' Diyemez"
İnsanlığın artık tüm milletlerin kaderlerinin birbirlerine kuvvetle bağlandığı yeni bir döneme girdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, "Kimsenin, ‘ben sadece kendi ülkemde, kendi bölgemde yaşıyorum' demeye hakkı yoktur. Zira susuzluk, kuraklık ve sel gibi felaketler sınır tanımamaktadır. Dünyanın en ücra köşelerinde meydana gelen gelişmeler, bir gün gelip bizleri de etkilemektedir" dedi.
Cumhurbaşkanı Gül konuşmasında, dünyanın karşı karşıya kaldığı en hayati toplumsal ve ekonomik meselelerin başında çevrenin korunmasının geldiğini ifade ederek, daha fazla geç kalmadan, tabiatla ahenk içinde yaşamayı şiar edinmenin tüm uluslararası toplumun ortak sorumluluğu olduğuna ilişkin inancını dile getirdi.
Suyun, sürdürülebilir kalkınmanın en önemli itici güçlerinden biri olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, su olmadan fakirlik, açlık ve hastalıklarla mücadele edilemeyeceğini belirterek, yedi milyara yakın insanın gıda güvenliğinin temini için de tarımsal faaliyetlere yeterli miktarda su tahsis etmek zorunluluğuna vurgu yaptı.
"Su: Hayat ve Medeniyet"
Cumhurbaşkanı Gül, suyun aslında yalnızca hayat değil, aynı zamanda medeniyet olduğunun altını çizerek, dünyada yaklaşık bir milyar insanın temiz ve sağlıklı içme suyundan mahrum olduğunu, iki buçuk milyar insanın da, sanitasyon olarak tabir edilen, suyla ilgili temizlik ve sağlık hizmetlerinden yararlanamadığına dikkat çekti.
Türkiye'nin de su sıkıntısı yaşayan ülkeler arasında olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, su zengini bir ülkede kişi başına yıllık su tüketiminin ortalama 10 bin metreküp olarak kabul edildiğini, Türkiye'de ise bu miktarın 1830 metreküp civarında olduğunu, gerekli tedbirler alınmazsa, Türkiye`nin de 2010 yılından itibaren su bakımından yoksulluk sınırının altına düşebileceğinin hesaplandığını aktardı.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin suyun, milletleri ayrıştıran değil, birbirlerine yakınlaştıran bir iş birliği alanı haline gelmesini savunduğunu belirterek, bu yılki Dünya Su Forumu'nun ana temasının da "Farklılıkların Suda Yakınlaşması" olarak belirlendiğini kaydetti.
Uluslararası toplumun, susuz bir geleceğin olmayacağını göz önünde bulundurarak, gerekli politika değişikliğine gitmesi gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, "Küresel sorunlara, küresel cevaplar gereklidir. Bu vesileyle, hepimizi, çocuklarımız için, suyu minnetle kucaklayıp gelecek nesillere miras bırakabilecekleri sürdürülebilir bir 21. yüzyıl inşa etmeye davet ediyorum" dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, ayrıca Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun, konunun önemin bir göstergesi olarak, 2005 ile 2015 yılları arasındaki 10 yıllık dilimi uluslararası "Hayat için Su" eylem dönemi olarak ilan ettiğini de hatırlattı.