Cumhurbaşkanı Abdhullah Gül, "9. Yıllık Kuzey Güney Avrupa Ekonomik Forumu" açılışı için İzmir'e gitti.
Hırvatistan ve Karadağ Cumhurbaşkanları ile Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanının da katıldığı törende yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Gül, Şarık Tara'nın öncülüğü ve katkısıyla başlayan forumun bu yıl dokuzuncusunun gerçekleşmesinden ve Kuzey ve Güney Avrupa ülkeleri arasında işlevsel bir köprü olma özelliğini koruduğunu görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Konuşmasında küresel ekonomik krize değinen Cumhurbaşkanı Gül, ekonomik ve malî yapısı sağlam, rekabet gücü yüksek, pazar ve kaynak çeşitlemesini başarabilmiş ülkelerin bu tür krizleri zorlanmadan atlatmalarının mümkün olduğunu bildirdi. Cumhurbaşkanı Gül konuşmasına, "Son malî krizin beşiği olan gelişmiş ülkeler de dâhil olmak üzere, uluslararası toplumda dünya ekonomisini düzenleyen kuralların gözden geçirilmesi yönünde bir ihtiyacın teslim edilmesi olumlu bir gelişmedir. Böyle bir gözden geçirme süreci, bazı kuralların değişmesi, yeni kurallar konulması sonucunu verecektir" diye devam etti.
"Bu Tip Platformlar Avrupa'da İş Birliğine Katkı Sağlayacaktır"
Cumhurbaşkanı Gül, Avrupa'da özellikle bölgesel bağlamda eşitsizliklerin olduğuna vurgu yaparak, bu eşitsizliklerin giderilmesi için çabaların ve kaynakların seferber edilmesinin Avrupa'nın geleceği bakımından yaşamsal önem taşıdığını belirtti. Cumhurbaşkanı Gül, Kuzey Güney Avrupa Ekonomik Forumu ve benzeri platformların Avrupa'daki tüm ülkeler arasında iş birliği, ortak hedef belirleme ve karşılaşılan sorunlarla beraber mücadele etme anlayışının yerleşmesine katkı sağladığını söyledi.
Türkiye: Avrupa için Güçlü Bir Ortak
Türkiye'nin son yıllarda hızlanan ekonomik ve siyasi reformları sayesinde, birçok alanda Avrupa Birliği kriterlerine büyük ölçüde uyan bir ülke hâline geldiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, ancak hâlâ yapılması gereken çok şey olduğunun göz ardı edilmediğine de vurgu yaptı.
Cumhurbaşkanı Gül, Forumun temasını oluşturan, "Türkiye: Avrupa için Güçlü Bir Ortak" ifadesinin, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyelik sürecindeki temel anlayışını yansıttığını aktardı.
Türkiye'nin, Avrupa'nın önde gelen ticaret ortaklarından biri olduğuna ve toplam dış ticaretinin ortalama yarısını Avrupa ülkeleriyle gerçekleştirdiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, dünyanın 17'nci, Avrupa'nın ise 6'ncı büyük ekonomisi haline gelen Türkiye'nin, ekonomisinde dikkat çekici verimlilik artışları olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Gül, "Türkiye'nin ekonomik alanda izlediği istikrarlı politikalar ve sergilediği başarılı performans bu tablonun sağlanmasında en önemli rolü oynamıştır" dedi.
"Türkiye Tüm Dünya'da Aktif bir Dış Politika İzlemektedir"
Cumhurbaşkanı Gül, bölgesinin sorunlarını bilen ve çözümüne katkıda bulunacak birikim ve tecrübeye sahip olan ülkemizin, sadece Avrupa ve yakın çevresinde değil, Avrupa'nın hayati çıkarlarının bulunduğu başka bölgelerde de aktif bir dış politika izlediğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Gül, bu çerçevede Bosna-Hersek'ten Afganistan'a, Kongo'dan Lübnan'a Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet teşkilatımıza bağlı unsurların görev yaptığını söyledi.
Ülkemizin, Gürcistan'daki krizin ardından da bu bölgedeki ilgili tüm tarafları bir araya getirmek amacıyla Kafkas İstikrar ve İşbirliği Platformu'nun kurulmasını önerdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin sadece çevremizdeki ihtilafları değil, kendi sorunlarını da çözmeye gayret ettiğini ve bu amaç doğrultusunda, bir milli maç vesilesiyle Ermenistan'ı ziyaret ettiğini sözlerine ekledi.
"Balkanlarda İstikrar Dış Politikamızın Önceliklerindendir"
Cumhurbaşkanı Gül, Orta Asya, Kafkaslar ve Orta Doğu gibi zengin enerji kaynaklarıyla çevrili bir ülke olarak Türkiye'nin, hem kendisi, hem Avrupa için enerjinin güvenli biçimde ulaşılabilir olmasını sağlamak amacıyla önemli mesafe katettiğini ifade etti. Öte yandan Balkan ülkeleri arasındaki ikili ve çok taraflı iş birliğinin oynadığı hayatî role özel önem verdiğini ve Balkanlarda istikrar ile kalıcı barışın tesisini dış politikadaki önceliklerinden biri olarak benimsediğini vurguladı.
Rekabetin yoğunlaştığı, belirsizliklerin arttığı yeni dönemde bireyler, kurumlar ve ulusların, bir yandan ortaya çıkan fırsatlardan azami ölçüde eşit yararlanmaları, diğer taraftan risklere karşı da korunmaları gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, "Geldiğimiz bu noktada, ortak sorumluluğumuz gereği, acil sorunların çözümü yönünde Avrupa'daki tüm hükümetler ile ekonomik ve siyasi kuruluşları samimi iş birliğinde bulunmaya ve ortak çaba göstermeye davet ediyorum. Tabiatıyla, iş dünyasının ve şirketlerin bu çabalara katkıda bulunmaları her bakımdan akılcı ve beklenen bir tutum olacaktır" dedi.