Değerli Basın Mensupları,
Son 10 gündür bütün dünya Filistinlilere karşı özellikle Gazze’deki İsrail saldırılarını büyük bir kaygıyla takip ediyor ve şiddet giderek tırmanıyor. 60 yıldır zaten eziyet çeken, zulüm gören, işgal altında olan şehitler veren, gözyaşı döken, ızdıraplar içerisinde olan Filistin halkı bu mübarek Ramazan ayı içerisinde tekrar yine büyük çileler çekmeye başladı. İşte böyle bir süre içerisinde Filistin Devlet Başkanı Sayın Mahmoud Abbas değerli arkadaşları ile birlikte biraz önce Türkiye’ye istişareler için geldi. Kendilerine tekrar hoş geldiniz diyorum.
En son görüşmemizden bu yana Filistin’de çok olumlu gelişmeler olmuştu. Hepimizin canıgönülden arzu ettiğimiz ulusal uzlaşı gerçekleşmişti ve bütün Filistinliler birlik içerisinde Filistin davasını çok daha güçlü bir şekilde savunmaya başlamışlardı ve uluslararası platformlarda da, Filistin Devleti çok büyük başarılar kazanmaya başlamıştı. Maalesef geçen 10 gün içerisindeki İsrail saldırıları, bir taraftan Filistin halkını, Gazze’yi hedef alırken, aslında bu ulusal birliği de hedef alıyor. Çünkü bu birleşmeden, Filistinlilerin bir araya gelmesinden ve büyük uzlaşıyı gerçekleştirmelerinden en çok rahatsız olan da İsrail’di. Biraz önce çok geniş bir şekilde Sayın Mahmoud Abbas ve arkadaşları bizi olup bitenlerle ilgili detaylı bilgilendirdiler. Bundan dolayı teşekkür ediyorum. Kendilerine de söylediğim gibi, bugün gündüz kamuoyuna da açıkladığım gibi; hükümetimiz ve her kademede yaptığımız açıklamalarda, birinci öncelik ateşkesin sağlanması ve 2012’deki gibi bir mutabakatın ortaya çıkıp sürdürülebilir bir hal alması. Bu süre içerisinde zaten ambargo altında çok sıkıntılar çeken Gazze'deki Filistin halkı başta olmak üzere, bütün Filistinlilere insani yardımların süratle ulaştırılması, ateşkesin sürekliliğinin sağlanması ve daha sonra da tabii ki de iki devlet vizyonu çerçevesi içerisinde nihai görüşmelerin, kalıcı çözümün sağlanması, ama öncelik ateşkesin sağlanıp, İsrail'in şu anda içinde bulunduğu kara harekatını durdurması, denizden, havadan saldırılarını durdurması ve daha çok Filistinli çoluk-çocuk, masum insanların kanının akmasının önlenmesi.
Her zaman olduğu gibi Türkiye bütün halkıyla, devletiyle Filistin davasının ve Filistin Devleti’nin yanında olmaya ve en üst seviyede dayanışma göstermeye devam edecektir. Böyle kritik bir süreçte Sayın Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve arkadaşları Türkiye’yi ziyaret edip istişare etme imkanı sağladılar, bundan dolayı teşekkür ediyorum.