"Değerli Basın Mensupları,
Ürdün Haşimi Krallığı Kralı Majesteleri II. Abdullah'ın davetine icabetle biraz sonra Ürdün'e hareket ediyorum. Bu, Cumhurbaşkanı sıfatıyla Ürdün'e yaptığım ilk ziyaret olacaktır. Ayrıca 9 yıl içerisinde yapılan yine ilk ziyaret olacaktır.
Ziyaretimde, Kadından Sorumlu Devlet Bakanımız ve Ürdün ile Karma Ekonomik Komisyon Eşbaşkanı Sayın Aliye Kavaf, Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Nihat Ergün, Milletvekillerimiz, Dışişleri Bakanlığımız ve diğer kurumlarımızın yetkilileri ve büyük bir İş adamı heyeti bana refakat edeceklerdir.
Türkiye ve Ürdün arasındaki tarihsel derinliğe sahip dostluk ilişkilerinin daha da geliştirilmesini hedefliyoruz bu ziyaretle. Bu amaç doğrultusunda ziyaretim sırasında Kral Abdullah'la ikili ilişkilerimizin bütün veçhelerini ve bölgesel gelişmeleri ele alacağız.
Ülkemiz, son yıllarda gerek sınır komşularıyla gerek bölgesel örgütlerle işbirliği mekanizmaları oluşturmuş, bölgemizin güvenliği, sürdürülebilir kalkınması ve refahı için yoğun bir çaba sarfetmektedir. Türkiye ve Ürdün arasındaki işbirliğinin sağlam temellere oturtulmasına ve kurumsal bir diyalog sürecinin tesisine önem vermekteyiz. Bu doğrultuda, ziyaretimin önemli bir dönüm noktası olacağına inanıyorum.
Ürdün ile bölgesel meselelere bakışımızın büyük ölçüde aynı olduğunu görmekten de memnuniyet duyuyorum. Kral Abdullah, aşırılıklardan uzak, bölgesinde modernleşmeye önem veren bir liderdir. Bu bağlamda yine kendisiyle yapacağımız değerlendirmelere önem vermekteyim.
Ziyaretimin en önemli noktalarından birisi, uzun zamandır müzakereleri devam eden Serbest Ticaret Anlaşması'nın imzalanacak olmasıdır. Böylece, iki ülke arasında ekonomik ve ticari alanlarda mevcut büyük potansiyeli harekete geçirme fırsatı bulacağız. Bugüne kadar bölgemizde Fas, Tunus, Suriye ve Mısır'la Serbest Ticaret Anlaşması yapmış olan Türkiye, bu bölgeyle ticaret hacmini, yatırımlarını, ekonomik faaliyetlerini hızlı bir şekilde geliştirmektedir. Ürdün ile mevcut olan 500 milyon Dolar civarındaki ticaret hacmimizin de imzalanacak olan Serbest Ticaret Anlaşması'ndan sonra hızlı bir şekilde gelişeceğine inanmaktayız ve bunun önemli bir konu olduğu inancındayım.
Ziyaretimizin önemli amaçlarından biri de, iş adamlarımızı biraraya getirmektir. Bu vesileyle Ürdün'de Türkiye-Ürdün İş Konseyi Toplantısı'na iştirak edeceğim. Demin de söylediğim gibi büyük bir iş adamı heyeti benimle beraberdir. Ayrıca Ürdünlü iş adamları ve Türk iş adamları bu toplantıya önem vermektedirler.
Yine bu ziyaretim vesilesiyle Türkiye'nin önemli firmalarından GAMA'nın üstlendiği büyük bir projenin başlangıcını da yapacağız. Bu proje Amman'a 500 kilometre kadar uzaktan su taşımayla ilgili büyük bir proje. 1,4 milyar dolar civarında maliyeti olan bir proje. DİSİ su havzasından Amman'a içme suyu getiren bir proje olarak biliniyor ve bu proje yeraltından içme suyu temini açısından dünyanın en büyük projelerinden biri olarak biliniyor.
Bu ziyaretimizde önem verdiğimiz bir başka konu da, Türkiye ile Ürdün arasında vize anlaşması yaparak, vize kısıtlamalarının kaldırılması olacaktır. Yani Suriye'den sonra Türkiye, Ürdün ile de vizeleri kaldırmaktadır bu yapacağımız anlaşmayla. O zaman büyük bir coğrafyada insanlar artık vizesiz bir şekilde serbestçe seyahat edebilecekledir. Bunun da önemli olduğuna inanmaktayım.
Demin söylediğim gibi 2000 yılından bu yana yapılan ilk Cumhurbaşkanı ziyareti olması hasebiyle, bu ziyarete ayrıca her iki taraf da önem vermektedir. Ümit ederim ki, her iki ülkenin de faydasına olacak bir ziyaret olacaktır.
Teşekkür ederim.
Soru: Efendim, İsviçre'de yapılan referandum ve sonucunu nasıl yorumlarsınız? Düşüncelerinizi almak isteriz.
Sayın Cumhurbaşkanımız: Başta, böyle bir konunun referanduma götürülmesi, temel hak ve özgürlükler anlayışına gerçekten aykırı bir şey. Ama bu ciddiyetle tabii takip edilmeli. Çünkü Batı dünyasına İslamofobia dediğimiz İslam düşmanlığının nasıl geliştiğini göstermesi açısından dikkat çekici bir unsurdur. İsviçreliler için ayıp olmuştur.
Soru: Sayın Cumhurbaşkanı, Kıbrıs'ta iki lider arasında çözüm müzakereleri sürerken bugün siz KKTC lideri Sayın Mehmet Ali Talat'la bir görüşme yaptınız sabah. Müzakereler ne yönde, Türkiye umudunu korumakta mıdır? Yıl sonuna doğru, biliyorsunuz, Avrupa Birliği de Türkiye'nin üyelik sürecini, AB'ye üyelik sürecini Kıbrıs kapsamında değerlendirmeye almayı tartışıyor ve Kıbrıs Rum Yönetimi'nin ciddi bir baskısı var. Sizce Türkiye ve KKTC, birlikte bir çözüme ulaşabilecek midir?
Sayın Cumhurbaşkanımız: Bildiğiniz gibi, her iki tarafın liderleri bir müzakere yürütüyorlar. Bu müzakereyle ilgili gelişmeler konusunda çok sık bir şekilde istişare yapıyor Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Sayın Cumhurbaşkanı Türkiye ile. Bu çerçevede yine Ankara'da son gelişmelerle ilgili bilgi verdi. Bizim arzumuz, kısa süre içerisinde bu müzakerelerin bir neticeye kavuşmasıdır.
Soru: Sayın Cumhurbaşkanım, Kırmızı Bülten ile aranan Hakan Uzan'ın Ürdün Kralı Abdullah ile birlikte 20 gün önce İngiltere'de bir akşam yemeğinde bir araya geldiği ve yine Ürdün Kralı'nın uçağıyla Ürdün'e döndüğü yönünde bugün bir gazetede haber yayınlandı. Bu konu görüşmelerinizde gündeme gelecek mi?
Sayın Cumhurbaşkanımız: Tabii bununla ilgili bizde çeşitli bilgiler var. Bunlar da usulünce şüphesiz ki orada Ürdün makamlarına iletilecek konulardan birisidir. Bildiğiniz gibi İnterpol vasıtasıyla aranan kişilerle ilgili her ülkenin muhakkak ki yükümlülükleri vardır.
Soru: Sayın Cumhurbaşkanım, Danıştay'ın meslek liseleriyle ilgili, son verdiği kararla ilgili olarak bir değerlendirmeniz olacak mı?
Sayın Cumhurbaşkanımız: Doğrusu ben bir değerlendirme yapma durumunda değilim ama sabahleyin YÖK Başkanı'nı da çağırdım. Çünkü ortada bir kargaşa olmaması gerekir. "Nedir?" diye sorduğumda, kendisinin bana söylediği; daha önce iki Danıştay kararının olduğu ve bunların, bu konularda YÖK'ün yetkili olduğu yönünde kararlar olduğu şeklinde bilgi verdi. Sükunetle takip etmek gerekir. Bir kargaşaya mahal vermemek gerekir. Çünkü milyonu aşan çocuğumuz üniversite imtihanlarına girecek. En azından bu sıkıntılar onlara hiç yansımadan, gayet bu işin uygun bir şekilde halledilmesi gerektiğine inanıyorum.